Esas No: 2022/5229
Karar No: 2022/6840
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5229 Esas 2022/6840 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5229 E. , 2022/6840 K.Özet:
Boşanma davasında, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve paranın alım gücü dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminatın az olduğu belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri de göz önünde bulundurularak daha uygun bir miktarın takdir edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuş, ancak diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 maddesi, tarafların maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesi için dava açabileceklerini düzenlemektedir. Türk Borçlar Kanunu'nun ise 50. maddesi borçlunun kusuru nedeniyle zarar verdiği hallerde tazminat ödeme yükümlülüğü olduğunu, 51. maddesi ise zararın ödendiğinde borçlunun feragat edeceği hakları kapsamaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.12.09.2022 (Pzt.)