Esas No: 2022/4850
Karar No: 2022/6844
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4850 Esas 2022/6844 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4850 E. , 2022/6844 K.Özet:
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasıyla ilgili kararda, velâyet düzenlemesinde çocuğun üstün yararının önemine dikkat çekilerek resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ifade edildi. Ayrıca Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereği, çocuğun gereksinimlerinin incelenmesi için uzmanlardan rapor alınması gerektiği belirtildi. Çocuğun üstün yararı, bedensel, fikri ve ahlâki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olması olarak tanımlandı. Kararda ayrıca, çocukların velâyeti düzenlenirken farazi düşünceleri esas alınarak çocuğun menfaatine karar verilmesi gerektiği ifade edilerek, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin desteği vurgulandı. Kararda, ortak çocuğun velâyetine ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı belirtilerek, çocuğun bulunduğu ortamın ve barınma koşullarının da değerlendirilerek psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyetin inceleme yapması gerektiği ifade edildi. Sonuç olarak, hükmün bozulması gerektiği kararına varıldı.
Kanun Maddeleri açıklamaları:
- 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi: Çocuğun gereksinimleri, çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal bakımdan gelişimi, eğitimi, geleceği, sağlığı, güvenliği, hakkaniyet, ilgi ve istekleri, tarafların yaşam koşulları ve diğer olgular dikkate alınarak belirlenir. Bu amaçla aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan oluşacak uzmanlardan, taraflarla, çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından velâyet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Velâyet kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Velâyetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların gerektiğinde sağlıklı gelişimi için velâyeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuk ya da çocukların bizzat dinlenerek, görüşü alınıp, diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilerek velâyet konusunda bir karar verilmesi gerekir.
Velâyet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlâki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir. Yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür. Velâyet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.
Dosya kapsamından, tarafların ortak çocuğu ...'in 08/03/2013 doğumlu olup dava tarihinde henüz 3 yaşında olduğu, ortak çocuğun velâyet düzenlemesine ilişkin 2017 yılında düzenlenen sosyal inceleme raporundan sonra, gerek ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 26/03/2021 tarihine kadar, gerekse bölge adliye mahkemesinin karar tarihi olan 04/04/2022 tarihine kadar aradan geçen süre zarfında ortak çocuğun idrak çağına ulaştığı görülmektedir. Bu durumda velâyete ilişkin karar tarihi itibariyle mahkemece yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkek temyiz dilekçesinde, davacı-karşı davalı kadının yeniden evlendiğini, ortak çocuğa kadının annesinin baktığını, çocuğun bulunduğu ortamın çocuğun gelişimi için olumsuz özellikler taşıdığını, çocuğun okul hayatının kötüye gittiğini iddia ederek velâyetin kendisine verilmesini talep etmiştir.
Bu nedenle ortak çocuğun velâyetine yönelik psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşturulacak heyete inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m. 5), ortak çocuğun fiilen bulunduğu yerin barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınarak, idrak çağında olan çocuğun beyanı da alınmak sureti ile toplanılan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.12.09.2022 (Pzt.)