Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2865 Esas 2022/3164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2865
Karar No: 2022/3164
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2865 Esas 2022/3164 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi davasında, davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar Yargıtay'da temyiz edilmiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Dairesi kararında, geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği ve ihtiyati tedbir kararlarına karşı istinaf yolu kullanılabileceği belirtilmiştir. Hukuki önemi nedeniyle ihtiyati tedbir kararları, ihtiyati haciz kararları gibi ara kararlar nihai karar niteliğinde sayılamayacağından temyize tabi değildir. HMK'nın 341. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilirken, HMK'nın 394/5. maddesi gereğince itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği ve bu başvurunun tedbirin uygulanmasını durdurmaması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, HMK'nın 361/1-f maddesi uyarınca geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2022/2865 E.  ,  2022/3164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    KARAR

    6100 sayılı HMK'nın 362/1-f maddesinde geçici hukukî korumalar hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
    Yargıtay İçtihatı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 E., 2014/1 K. sayılı kararında özetle; ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağına karar verilmiştir.
    Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2020 tarihli ara kararına yönelik temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. madde hükmü uyarınca reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, 08.06.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, temyiz istemi ise bu dava sırasında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkindir.
    İhtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş, bu madde en son 7251 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile değiştirilerek ‘’ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara’’ karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı kabul edilmiştir. Diğer yandan HMK’nın 394/5. maddesi gereğince ‘’İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz. ‘’ düzenlemesi yapılmış ayrıca HMK’nın 361/1-f maddesinde de ‘’Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.’’ temyiz edilemeyen kararlar arasında sayılmıştır.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosyanın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapıldığı bu nedenle karar kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 427 ila 454. maddeleri ile HMK’nın Geçici 3. maddesi gerekçe gösterilerek ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararın temyiz incelemesine tabii olduğu ileri sürülmüş ise de; konunun ayrıntılı olarak tartışıldığı ve gerekçesi itibariyle yol gösterici sonucu itibariyle bağlayıcı olan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2014 tarihli ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı ilamında 1086 sayılı HUMK’nın temyize ilişkin 427 ve devamı maddelerinin kural olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararların temyiz kanun yoluna ilişkin olduğu, hukuki önemi nedeniyle HMK’nın 341. maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı istinaf kanun yolunun açıldığı ancak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının nihai karar niteliğinde sayılamayacağı, ara kararlardan da farklı kendine özgü niteliği olan kararlardan olduğu, İlk Derece Mahkemelerince, Bölge Adliye Mahkemesinin faaliyete geçtiği dönemden sonra verilen geçici hukuki koruma hakkındaki kararların esasa ilişkin kararlarla birlikte temyiz edilmesi hali hariç (Bu halde esas incelemeyle birlikte geçici hukuki korumada incelenebilir) olmak üzere istinaf kanun yoluna tabii olduğu HMK’nın 3. maddesindeki yollamanın esasa ilişkin ve temyize tabii kararlar bakımından kabul edildiği, ihtiyati tedbir kararlarında Yasa gereğince durum ve koşulların değişmesi halinde bu kararların her zaman kaldırılması veya değiştirilmesi de mümkün olmakla yukarıda yer verilen açık yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen kararların temyiz kanun yoluna tabii olmadığı açık olduğundan istinaf kanun yolu incelemesi yapılmak üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere mahalline iadesi gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun temyiz isteminin reddine ilişkin görüşüne katılmamaktayım.


    Hemen Ara