Esas No: 2022/5248
Karar No: 2022/6836
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5248 Esas 2022/6836 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5248 E. , 2022/6836 K.Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin boşanma davasına ilişkin kararı temyiz edilmiştir. Davalı erkeğin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, davacı kadının tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarına ilişkin temyiz itirazları kabul edilmiştir. Karar, davacı kadın yararına daha uygun tazminat ve nafaka miktarlarının takdir edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri de dikkate alındığında, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri yapılması gerekmektedir. Ayrıca, davacı kadının yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının da daha uygun miktarda belirlenmesi gerekmektedir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
b)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2/a) ve (2/b) bentlerinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA; yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.09.2022 (Pzt.)