Esas No: 2022/545
Karar No: 2022/6940
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/545 Esas 2022/6940 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/545 E. , 2022/6940 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında verilen kararı inceledi. Davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu davranışları davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu nedenle, kadının manevi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiği belirtilerek karar bozuldu. Ayrıca, kadının takdir edilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının da daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiği ifade edildi.
Detaylı kanun maddeleri:
- Manevi tazminat talebi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez.
- Maddi tazminat için tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınmalıdır (TMK m. 174/1).
- Yoksulluk nafakası takdirinde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına dikkat edilmelidir. (TMK m. 175/2)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.09.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı- karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı-karşı davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerketirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan hükmün 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL’nin ...'dan alınarak ...'e verilmesine ve 8.400,00 TL vekâlet ücretinin de Kadir'den alınarak ...'ya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 13.09.2022 (Salı)