Esas No: 2022/6726
Karar No: 2022/7159
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6726 Esas 2022/7159 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/6726 E. , 2022/7159 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasına ilişkin karar verdi. Davalı erkeğin temyiz ettiği kararın 2. ve 3. bentleri bozuldu, diğer bölümler ise onandı. Boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararının verilmesi onandı. Ancak davacı kadının manevi tazminat talebinin kabul edilmesi bozuldu. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası reddedildiği için bu karar onaylandı. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri, TMK 166/1 ve TMK 174/2'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı kadın tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası ilk derece mahkemesince reddedilmiş, davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek ağır, davacı kadın hafif kusurlu kabul edilerek davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, davacı kadının nafaka taleplerinin reddine, davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yatağını ayırma ve cinsel münasebetin gerçekleşmesi konusunda yeterli çabayı göstermeme vakıaları davalı erkeğe kusur olarak yüklenilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden bu kusurlu davranışların ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. Usulüne uygun şekilde ispatlanmayan vakıalar taraflara kusur olarak yüklenilemez. Bu durumda bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve davacı kadın tarafından da temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlar karşısında tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden davalı erkeğin ağır, davacı kadının hafif kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilmez. Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 nci madde koşulları oluşmamıştır. O halde, davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.09.2022 (Pzt.)