Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5055 Esas 2022/7232 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5055
Karar No: 2022/7232
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5055 Esas 2022/7232 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma-tedbir nafakası davasına ilişkin hüküm vermiştir. Davacı-davalı erkek, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Ancak diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalı-davacı kadının yararına hükmolunan maddi tazminat azdır ve iştirak nafakası azdır. Bu nedenle, daha uygun miktarlarda tazminat ve nafaka takdiri gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun temyiz parasal sınırları ve Vergi Usul Kanunu’na ek madde 1 hükümleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri referans gösterilerek daha uygun miktarlarda tazminat ve nafaka takdiri gerektiği ifade edilmiştir. Karar temyize konu olan bölümlerden bazıları bozulmuş, bazıları ise onanmıştır. Hüküm gereği onama harcı yükletilmiş ve dosya ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri HMK’nın 362. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi, HMK m.341, HMK m.362, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi, TMK m.174/1, TMK m.4, TBK m.50, TBK m.51 şeklindedir.
2. Hukuk Dairesi         2022/5055 E.  ,  2022/7232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kadının birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet düzenlemesi, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmı ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücretleri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, tazminatların miktarı ile aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-davalı erkeğin "Kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “107.090,00 TL” olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda davalı-davacı kadının birleşen nafaka davasında kabul edilen yıllık nafaka miktarı (Kadın için aylık 750,00 TL, ortak çocuk için aylık 250,00 TL, toplam aylık 1.000,00 TL,12 ay) 12.000,00 TL'dir. Bölge adliye mahkemesince verilen karar miktar itibariyle kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının birleşen nafaka davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve ortak çocuk 2013 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davacı-davalı erkeğin "Kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına" yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda (2/b) ve (2/c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.20.09.2022 (Salı)


    Hemen Ara