Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5647 Esas 2022/7288 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5647
Karar No: 2022/7288
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5647 Esas 2022/7288 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/5647 E.  ,  2022/7288 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Asıl Dava: Katkı Payı, Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı
    Karşı Dava: Katkı Payı, Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı ile Eşya Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-davalı kadının tasfiye konusu Ankara’daki 6, 13 ve 45 nolu bağımsız bölümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacı-davalı kadının yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı-davacı erkeğin tasfiye konusu 110 nolu dubleks meskene yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Somut olayda, mahkemece, Bodrum’daki 110 nolu dubleks mesken yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, 27.04.2013 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan 03.05.2013 tarihli raporda ‘taşınmazda keşif tarihinde tadilatın devam ettiği, hali hazırdaki durumuna göre taşınmazın keşif tarihindeki değerinin 275.000,00TL’ olarak belirlendiği, bozma sonrası alınan 21.01.2020 tarihli ek raporda ‘taşınmazın fiili duruma göre 18.01.2020 tarihindeki değerinin 650.000,00TL’ olarak belirlendiği, bozmadan sonra 08.02.2021 tarihinde yapılan keşif neticesinde alınan 15.02.2021 tarihli raporda ise ‘taşınmazın 27.04.2013 tarihinde yapılan keşifteki durumuna göre 08.02.2021 tarihindeki değerinin 2.150,00TL olarak belirlendiği, değer tespitine ilişkin bilirkişi raporlarında taşınmazın değeri arasında fahiş farklılık olduğu, ayrıca ilk keşifte ‘taşınmazda tadilatların devam ettiğinin’ tespit edildiği, son alınan değer tespiti raporunda her ne kadar ‘taşınmazda ilk keşiften sonra tadilat yapılmadığı’ belirtilmiş ise de davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ilk keşiften sonra yapıldığını iddia ettiği tadilat ve iyileştirmelere yönelik itirazları yönünden raporun denetime elverişli olmadığı, buna rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davalının itirazları yönünden bir değerlendirme yapılmadan son alınan bilirkişi raporuna göre katılma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, 08.10.2019 tarihli bozma ilamı da göz önünde bulundurularak konusunda uzman bilirkişilerden yeni heyet oluşturup keşif yapılarak, önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve davalının rapora itirazlarının da irdelendiği yeni bir rapor alınarak sonuca göre alacağın hesaplanması gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davalının itirazları değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların tasfiye konusu T.C. Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Somut olayda, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargıma sonucunda, tasfiyeye konu T.C. Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, Vakıftan gelen yazı cevaplarında, davalı-davacı erkeğin boşanma dava tarihinde ayrılması halinde alabileceği miktara ilişkin yanıt verildiği, ancak vakıf senedi ve yönetmeliğinin gönderilmediği, davalı-davacı erkeğin vakfa yaptığı ödemelere ilişkin evraklar tam olarak getirtilmediği, yapılan ödemelerin tarihleri belirlenmediği ve davacı-davalı kadının itirazlarında belirttiği vakıf tüzüğünde yapılan değişiklikler nedeniyle davalı-davacı erkeğin boşanma dava tarihinde ayrılması halinde alabileceği miktara ilişkin bir değişiklik olup olmayacağının netleştirilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, ilgili Vakfa yeniden yazı yazılarak boşanma dava tarihinde (01.04.2010) geçerli olan Vakıf senedi ve yönetmeliği ile davacı-davalı erkeğin vakfa yaptığı ödemelerin tarihlerini de gösterir evrakları getirtilerek, 08.10.2019 tarihli bozma ilamında belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırmaya göre karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tarafların tasfiye konusu T.C. Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı yönünden diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2022 (Prş.)

    Hemen Ara