Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4891 Esas 2022/7350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4891
Karar No: 2022/7350
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4891 Esas 2022/7350 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında verilen kararın temyiz edilmesi üzerine inceleme yapmıştır. Davacı kadın tarafından talep edilen nafaka ve tazminat miktarları ile davalı erkeğin tüm talepleri incelenmiş ve tarafların ekonomik durumları, olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü gibi faktörlere dikkat edilerek karar verilmiştir. Mahkeme tarafından, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevi tazminatın az olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının da az olduğu belirtilmiş ve kararın bu sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir. Kararda TMK madde 174/1-2, 4. madde hakkaniyet ilkesi ile TTK madde 50 ve 51 hükümleri de dikkate alınarak daha uygun miktarlarda tazminat ve nafakanın takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2022/4891 E.  ,  2022/7350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2022 (Prş.)

    Hemen Ara