Hukuk Yargılamasında Usul Hükmü Değişikliklerinin Derhal Uygulanması Gerektiği - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/826 Esas 2021/937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/826
Karar No: 2021/937
Karar Tarihi: 18.10.2021

Hukuk Yargılamasında Usul Hükmü Değişikliklerinin Derhal Uygulanması Gerektiği - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/826 Esas 2021/937 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asıl ve birleşen davada, davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafından ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istenmiştir. Davacı, faturaları noter ihtarnamesi ile davalıya iade etmiş ve borçlu olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, ceza faturalarının sözleşmeye aykırı olduğuna karar vermiştir. Ancak, 7257 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle düzenlenen değişiklikle, bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara dair uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8. maddesi ve Ek Madde 3, 7257 Sayılı Kanun'un 33. maddesi.

DAVA :

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Asıl ve birleşen davada davacı vekili taraflar arasında "Sistem Kullanım Anlaşması" yapıldığı; bu anlaşmanın, davalının 09/07/2010 tarih ve 2877 Sayılı yazısı uyarınca 30/06/2010 tarihinde revize edildiği; ayrıca, taraflar arasında 23/06/2008 tarihinde "Bağlantı Anlaşması" yapıldığı; asıl davada; 2012 Haziran ayında gerçekleştiği iddia olunan ihlalle ilgili davalı tarafından 15/05/2013 tarih ve 004771 Sayılı yazı ekinde 29/04/2013 tarih Seri: I Sıra No:081456 numaralı 12.926,53 TL haziran 2012 dönemi sistem kullanım ücreti açıklamalı ceza faturası gönderildiğini; birleşen dava Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/459 esas sayılı dosyasında ise 2012 Temmuz ayında gerçekleştiği iddia olunan ihlalle ilgili davalı tarafından 15/05/2013 tarih ve 004771 Sayılı yazı ekinde 29/04/2013 tarih Seri: I Sıra No:081581 numaralı 38.779,60 TL Temmuz 2012 dönemi sistem kullanım ücreti açıklamalı ceza faturası gönderildiğini; davacının; dava konusu faturaları noter ihtarnamesi ile davalıya iade ettiğini; davalının da dava konusu faturaları ihtarname ile tekrar davacıya gönderdiğini; dava konusu ceza faturasına ilişkin bedellerin zamanaşımına uğradığını; davacının esas ve birleşen davada faturalar karşılığı davalıya borçlu olmadığının tesbitine; aksi kanaate varılırsa fahiş ceza faturasının tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Asıl ve birleşen dava davalı vekili; davacı hakkında düzenlenen faturanın mevzuat hükümlerine uygun düzenlendiğini; davacının mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak; taraflar arasındaki 23.06.2008 tarihli Bağlantı Anlaşması 16.maddesi hükmü ve 30.06.2010 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması'nın 10. Maddesinde "Cezai Şartlar" başlığı altında cezai şartlar düzenlenmiş olup anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda söz konusu ihlâlin TEİAŞ'ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda TEİAŞ aşağıda belirtilen cezai şartları uygulayacaktır şeklinde hüküm içerdiği, buna göre davalı TEİAŞ ceza faturası düzenlenmeden önce uyarıda bulunmak zorunda bulunduğundan ve eldeki davaya konu ceza faturasından önce davacıya uyarı yapılarak süre tanımadığından ceza faturası düzenlenmesinin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

02/12/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8. maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” TEİAŞ'ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 Sayılı Kanun'a Ek madde 3 ile “8. maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.

Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK'nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK'nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re'sen dikkate alınır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 Sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara dair uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.

2-)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ :

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara