Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5607 Esas 2022/8482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5607
Karar No: 2022/8482
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5607 Esas 2022/8482 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yapılan mahkeme hükümlerinin temyiz edilmesi sonucunda, davalı-karşı davacı kadının davası kabul edilmiş, tedbir nafakasına hükmedilmiş, yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş, tazminat talebi reddedilmiş, erkeğin davası ise reddedilmiş. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, erkeğe yüklenen kusurun doğru olmadığı ve kadının da başka bir kusurlu davranışı ispat edilemediği için her iki davanın da kabulü doğru değildir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi.
2. Hukuk Dairesi         2022/5607 E.  ,  2022/8482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadının davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkeğin davası ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan karşılıklı boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, kadın yararına tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakasının reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Mahkemece her ne kadar davacı-karşı davalı erkeğe “kadını evden kovduğu” yönünde kusur yüklenmiş ise de fiili ayrılık sırasında eşlerin kadının ameliyatı konusunda anlaşmaları ve birlikte randevu almaları, telefon görüşmeleri hep birlikte dikkate alındığında tarafların evliliklerini devam ettirmek istedikleri yönünde irade ortaya koydukları ve bu nedenle kadının erkeği affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşılmakla bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesi doğru olmadığı gibi erkeğin başkaca kusurlu bir davranışı ispat edilemediğine göre, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadına "çocuk sahibi olamayacağını bilmesine rağmen bunu erkeğe evlenmeden önce söylemediği, bu şekilde ... sarsıcı davranışta bulunduğu” vakıası
    kusur olarak yüklenilmiş ise de; mahkemece belirlenen bu vakıanın evlilik öncesine ait olduğu ve tüm koşulların varlığı halinde ancak nispi butlan sebebi olabileceği, nispi butlan sebebine bağlı olarak açılmış bir davanın da bulunmadığı, evlilik öncesine ait bir vakıanın boşanma davasında kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının başkaca kusurlu bir davranışı ispat edilemediğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü de doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.25.10.2022 (Salı)


    Hemen Ara