Esas No: 2000/73
Karar No: 2000/76
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 2000/73 Esas 2000/76 Karar Sayılı İlamı
Ceza Bölümü 2000/73 E. , 2000/76 K.- ASKER KIŞI SANIK HAKKINDA, ASKERI MAHALDE IŞLENDIĞI ILERI SÜRÜLEN SUÇU
- ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ KANUNU (353) Madde 9
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : K.H. Sanık : U.E. O L A Y : Kıbrıs/Vadili 28. Mot. P. Tüm. Kobra Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Çvş. U.E.’ün, 11.7.1992 günü, E.A. adına düzenlediği nüfus cüzdanı, er izin belgesi ve hudut geçiş belgesiyle birliğinden firar ettiği, böylece, sahte nüfus cüzdanı, er izin ve hudut geçiş belgesi düzenlemek ve kullanmak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 350/1-3. madde ve fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.7.1992 gün ve E:1992/1114, K: 1992/660 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. SARIYER ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 14.10.1992 gün ve E:1992/768, K:1992/820 sayıyla; asker kişi sanığın, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suç nedeniyle askeri yargı yerinde yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. KIBRIS TÜRK BARIŞ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 20.6.2000 gün ve E:2000/2, K:2000/314 sayıyla; sanığa yüklenen suçun askeri suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Mehmet KAPUSUZ, Ahmet ALKIŞ, A. Fahir KAYACAN" ın katılımlarıyla yapılan 18.12.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan UZUNGER" in, davanın çözümünün askeri yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: USULE İLİŞKİN İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa"nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. ESASA İLİŞKİN İNCELEME: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu"nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu"nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu"nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu"na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. Ancak, Anayasa Mahkemesi"nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda, asker kişi sanık hakkında, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suç nedeniyle kamu davası açıldığı görevsizlik kararı veren askeri yargı yerince sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği gerekçesine yer verilmiş ise de, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden (en son Sinop Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın 3.6.1999 tarih 4085-135-99 (1970-0441) 1141 sayılı yazısından) sanığın halen firarda olduğu ve terhis edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sanık 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi kapsamında olup halen asker kişi sıfatını taşımaktadır. Açıklanan nedenlerle, asker kişi sanık hakkında, askeri mahalde işlendiği ileri sürülen suçu nedeniyle açılan kamu davasının askeri yargı yerinde görülmesi ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 20.6.2000 günlü, E:2000/2, K:2000/314 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 18.12.2000 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.