Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4943 Esas 2022/7931 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4943
Karar No: 2022/7931
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4943 Esas 2022/7931 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4943 E.  ,  2022/7931 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : TESPİT

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirket tarafından Artuklu Belediyesi adına kamu hizmetleri yürütüldüğünü, müvekkili Şirketin işyerlerinde uygulanmak üzere 01.07.2020 - 30.06.2023 tarihleri arası yürürlük süreli geçersiz toplu iş sözleşmesi imzalandığını, toplu iş sözleşmesini müvekkili Şirket adına imzalayan kişinin tek başına müvekkili Şirketi temsil yetkisi olmadığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) emredici hükümlerine aykırı olduğunu, 6356 sayılı Kanun ve 6098 sayılı Kanun hükümleri uyarınca toplu iş sözleşmesinin hüküm ifade etmesi için toplu iş sözleşmesini imzalayan işçi ve işveren tarafının toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olmasının zorunlu olduğunu, müvekkili Şirket ana sözleşmesi gereği müvekkili Şirketi temsil etmek, Şirket adına üçüncü kişilerle sözleşme imzalamak üzere ...ve ...’ın birlikte ve müştereken yetkili kılındığını, Şirket ana sözleşmesi ve Yönetim Kurulu kararı gereği, ...ve ...’ın müvekkili Şirketi tek başlarına temsil etme ve sözleşme imzalama yetkilerinin bulunmadığını, kanuna aykırı şekilde imzalanan toplu iş sözleşmesine müvekkili Şirket Yönetim Kurulu tarafından muvafakat verilmediğini, öncesinden de verilen görüşme yetkisi bulunmadığını, bu husus açıkça ortada olmasına karşın, ...’ın, Şirket Yönetim Kurulunun yazılı onayını almadan, Şirket Yönetim Kurulunu bilgilendirmeksizin davaya konu toplu iş sözleşmesini 10.04.2020 tarihinde tek başına imzaladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davaya konu 01.07.2020 - 30.06.2023 tarihleri arası yürürlük süreli ve 10.04.2020 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın açmış bulunduğu davanın hukuki ve kanuni mesnedinin bulunmadığını, müvekkili Sendikanın davacı yana ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 09.01.2020 tarihinde T.C. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğüne başvurarak yetki tespiti istediğini, yetki tespiti istemine ilişkin olarak 22.01.2020 tarihli ve 198759 sayılı yazı ile ilgili işyeri/işletmede müvekkili Sendikanın kanunun aradığı çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, tespite itiraz olmadığından müvekkili Sendikaya yetki belgesi verildiğini, tek başına yetkisi olmadığı iddia edilen kişinin hem Yönetim Kurulu başkanı hem de Şirketin genel müdürü olup işletmenin bütününü sevk ve idare ettiğinden kanuna göre işveren konumunda olduğunu, sözleşmenin imzalanma tarihinin 10.04.2020, dava tarihinin ise 17.07.2020 olduğunu, kanunda aranan 45 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...
    Davacı ile davalı ... İş Sendikası arasında imzalanan 01/07/2020-30/06/2023 tarihlerini içeren yürürlük sürenin ve 10/04/2020 tarihli toplu iş sözleşmesi incelendiğinde, imzacı tarafların davacı ... AŞ ile Türkiye Genel İş Sendikası olduğu , sözleşmeyi Artuklu Belediyesi Personel AŞ adına ...'ın, Türkiye Genel İş Sendikası adına Rahmi GÜNEŞ ve Mahmut ERSAN'ın imzaladığı görülmektedir. Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları incelendiğinde ; davacı ... sözleşme tarihinde ... ve Esat ÖZDEMİR'in müştereken temsile yetkili oldukları anlaşılmıştır. Yapılan yargılama , toplanan deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ; 6356 Sayılı Kanununun 45. Maddesi gereği toplu iş sözleşmesi imzalayan tarafların yetkili olmasının emredici hüküm niteliğinde olduğu , davacı şirket adına TİS'ini imzalayan ...'ın davacı ... tek başına temsile yetkili olmadığı , TİS' e şirket adına attığı imzanın davacı ... TTK gereği sorumluluk altına sokmasının hukuken mümkün olmadığı , bu nedenlerle davaya konu toplu iş sözleşmesinin 6356 Sayılı Kanununun 45. Maddesi gereği yetkili olmayan tarafça imzalandığı ...” gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile, 2-Davacı ile davalı ... İş Sendikası arasında imzalanan 01/07/2020-30/06/2023 tarihlerini içeren yürürlük sürenin ve 10/04/2020 tarihli toplu iş sözleşmesinin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNÜN TESPİTİNE” karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, bir toplu iş sözleşmesinin imzalanmasının uzun bir süreç aldığını, imzaya kadar iddia sahibi yanın yetkisiz Yönetim Kurulu başkanı ve genel müdür tarafından görüşmeler yapıldığından ve imzalandığından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre Yönetim Kurulu üyesinin işveren vekili ve hatta temsil organı konumunda olduğunu, kanunda aranan kırk beş günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, toplu iş hukukunun kendine özgü bir hukuk alanı olduğunu ve 6356 sayılı Kanun’a göre işveren vekillerinin bu kanun bakımından işveren sayıldıklarını, 6356 sayılı Kanun’un 48 inci maddesinde toplu sözleşmenin tevdii ve imzasına ilişkin düzenlemede Kanun'un 2 nci maddesine paralel olarak sadece taraf temsilcilerinden bahsedildiğini, ek bir koşul getirilmediğini, öte yandan ücrete ilişkin bazı hakların ödenmesinden imtina edilse de sözleşmenin idari maddelerinin uygulamasının da yapıldığını, davacının iddiası bir an için doğru kabul edilse de toplu iş sözleşmesinin tümüne böylelikle onay verilmiş bulunulduğunu, Mahkemece yeterince araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...
    Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket ile davalı ... İş Sendikası arasında 01/07/2020-30/06/2023 tarihleri arası yürürlük süreli ve 10/04/2020 tarihli toplu iş sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmeyi davacı ... AŞ adına ...'ın, Türkiye Genel İş Sendikası adına ise Rahmi GÜNEŞ ve Mahmut ERSAN'ın imzaladığı görülmektedir. Davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları ve imza sirküleri incelendiğinde, davacı ... sözleşme tarihinde ... ve Esat ÖZDEMİR'in birlikte müştereken temsile yetkili oldukları anlaşılmıştır. Buna göre davacı ... tek başına temsil ve ilzama yetkili olmayan ...'ın imzaladığı toplu iş sözleşmesinin, davacı şirket yönünden bağlayıcılığı olmayacağı açıktır. ... Son olarak davalı taraf 6356 sayılı Kanun’un 45. maddesinde belirtilen dava açma süresinin geçtiğini iddia etmiş ise de, 6356 sayılı Kanun'un 45. maddesinde düzenlenen kırk beş günlük süre yetki belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmelerine ilişkin olup, dava açma süresi de sözleşme tarihinden itibaren değil Bakanlıkça durumun tespitinden itibaren başlamaktadır. Bu açıklamalar kapsamında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı...” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf başvurusunda belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 6356 sayılı Kanun’un “Toplu iş sözleşmesinin imzalanması, tevdi edilmesi ve işyerinde ilanı” kenar başlıklı 48 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    “Toplu görüşmenin sonunda bir anlaşmaya varılırsa dört nüsha olarak düzenlenecek olan toplu iş sözleşmesi, taraf temsilcilerince imzalanır ve iki nüshası altı iş günü içinde çağrıyı yapan tarafça görevli makama tevdi edilir. Görevli makam sözleşmenin bir nüshasını Bakanlığa gönderir.”

    2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) “Ticaret Şirketleri” başlıklı ikinci kitabının “Anonim Şirket” başlıklı dördüncü kısmının “Yönetim Kurulu” başlıklı ikinci bölümünde yer alan 365 inci maddesi şöyledir:
    “Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır.”
    3. 6102 sayılı Kanun’un aynı bölümde yer alan “Temsil yetkisi” kenar başlıklı 370 inci maddesi de şöyledir:
    “(1) Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir.
    (2) Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır.”

    3. Değerlendirme
    1. Dosya içeriğinden, davacı işveren ile davalı Sendika arasında 01.07.2020 ila 30.06.2023 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinin 10.04.2020 tarihinde imzalandığı, toplu iş sözleşmesinin işveren adına tek imza ile ... isimli şahıs tarafından imzalandığı görülmektedir.

    2. Somut uyuşmazlıkta 08.05.2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi suretine göre 02.05.2022 tarihine kadar Şirket Yönetim Kurulu üyesi ...ve ... Şirketi müştereken temsile yetkili kılınmıştır. Bu açıklamalara göre ... isimli şahsın tek başına Şirketi temsil yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış; temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara