Esas No: 2022/7220
Karar No: 2022/8152
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7220 Esas 2022/8152 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7220 E. , 2022/8152 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 32. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 28. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davacının çalıştığı süre, dava ve talep artırım dilekçeleri dikkate alındığında reddedilen ve davacı tarafından temyize konu edilen asgari geçim indirimi ve avans alacağı miktarı toplam 4.200,00 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 04.01.2012-12.11.2013 tarihleri arasında davalı işyerine ait gemide teknik departman sorumlusu/ekspektör olarak çalıştığını, ücretleri ödenmediğinden iş sözleşmesini feshettiğini, aylık 5.000,00 TL ücret aldığını, gemilerin teknik bakımı ve limandaki makinelerin bakımını yaptığını ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve avans alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 24.01.2012-12.11.2013 tarihleri arasında iş yerinde çalıştığını, brüt ücretinin 1.250,00 TL olduğunu, şirketin maddi zorluk yaşadığı için ücret ödemelerinde aksaklıklar olduğunu, davacının keşide ettiği ihtarname ile iş sözleşmesini feshederek tazminat ve ücret alacaklarını talep ettiğini, iş sözleşmesini önelsiz feshettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalıya ait işyerinde toplam hizmet süresinin 1 yıl 9 ay 18 gün olduğu, davalı tarafından iş sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı, tanık beyanlarından davacının bilirkişi raporunda belirtilen şekilde fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığının belirlendiği, davacının hastalık ve mazeret gibi nedenlere izinli olabileceği günler nazara alınarak takdiren % 30 oranında indirim yapıldığı, bilirkişi raporunda belirtilen döneme ait ücret alacağının ödendiğinin davalı tarafından ispatlanmadığı, davacının bilirkişi raporunda belirtilen yıllık izin sürelerini kullandığına ve ücretlerin ödendiğine ilişkin davalı tarafından belge ibraz edilmediği, davacı her ne kadar asgari geçim indirimi ve avans alacağı talebinde bulunmuş ise de bu alacakların varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişinin hesaplama yaparken taraflarınca sunulan yazılı ve imzalı çizelgelere dayandığını, ücret alacağına 12.11.2013 fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, davacının davalı şirketten olan avans alacağının hükme bağlanmamasının kabul edilemez olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından fazla çalışma ücret alacağı iddiasının tanık beyanları ile ispat edilmeye çalışıldığını ancak söz konusu tanıkların beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, bilirkişi tarafından işçilik alacaklarının 5.000,00 TL net ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının ücret alacağının bulunmadığını, davacının yıllık izinlerini kullanmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştırıldığı kabulünün hatalı olduğunu, davacının keşide ettiği ihtarnamenin müvekkili şirkete tebliğini beklemeden işi bıraktığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının usulünce yeminleri yaptırılmak suretiyle dinlenip beyanlarının alındığı, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı, davacının, davalı işyerinde 24.01.2012-12.11.2013 tarihleri arasında çalıştığı, dava tarihi itibari ile alacakların zamanaşımına uğramadığı, belirsiz alacak davalarında talep artırım dilekçesi ile artırılan miktarlara yönelik zamanaşımı def'inde bulunulmasının mümkün olmadığı, davacı tarafça davalı işverenliğe karşı açılan gerçek ücretin tespitine yönelik davada ücretin tespit edildiği, davacının işyerindeki hizmet süresi dikkate alındığında 30 günlük yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu, davacıya yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığına ilişkin davalı işveren tarafından herhangi bir imzalı izin defteri veya eş değer bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, ancak davacı vekilinin davacının 27 günlük izin alacağının kaldığını beyan ve kabul ettiği anlaşılmakla 27 günlük yıllık ücretli izne hak kazandığı, davacı tarafından ibraz edilen mesai çizelgelerine göre davacının karşılığı ödenmeyen 34 günlük hafta tatili ücret alacağı ile 14,5 gün ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğu, davacıya ücretlerin ödendiğine ilişkin işveren tarafından herhangi bir yazılı delinin dosyaya ibraz edilmediği, iş sözleşmesinin davacı tarafından 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 14 üncü maddesine göre ücretlerin ödenmemesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshedildiği, davacının avans alacağını ispatlayamadığından bu alacak talebinin reddinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacı tarafından 12.11.2013 tarihli ihtarname ile ücret alacağı yönünden davalı işverenlik temerrüte düşürüldüğünden ücret alacağına 12.11.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı işveren tarafından dosyaya gemi jurnali veya vardiya çizelgesi ibraz edilmemekle birlikte davacı vekili tarafından davacının yaptığı çalışmaları gösteren imzalı çizelgeler sunulduğu, bu çizelgelere göre davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı, hesaplamaların yazılı ve imzalı çizelgelere dayanması, davalı tarafından bu çizelgelerin ve yazılı kayıtların aksini gösteren herhangi bir delilin sunulmaması karşısında karineye dayalı makul indirim yapılmaksızın hüküm kurulması gerekirken söz konusu alacaklardan indirim yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tanıklarının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesini haklı sebep olmadan feshettiğini, davacının iddiasının aksine aylık brüt ücretin 1.250,00 TL olduğu ve davacıya tüm ücret ödemelerinin yapıldığını, davacının yıllık izinlerini kullanmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştırıldığı kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması, ödenip ödenmediği, alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, alacaklardan indirim yapılmasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 14, 20, 26, 28, 29, 40, 41, 42, 43, 44 ve 48 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 402 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 20.04.1967 tarih ve 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesine göre bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında yapılacak fazla çalışmanın her saatine ödenecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı % 25 oranında artırılmak suretiyle bulunacak miktardan az olamayacağı düzenlenmiştir. 01.07.2012 tarih ve 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinde fazla çalışma alacağının % 50 zamlı hesaplanacağı düzenlenmişse de, 854 sayılı Kanun kapsamında deniz taşıma işlerinde çalışan işçilere 854 sayılı Kanun hükümlerinin genel kanun niteliğindeki 6098 sayılı Kanun karşısında uygulanma önceliği vardır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 180 sayılı sözleşmesine ek olarak çıkarılmış olan 187 sayılı tavsiye kararının “Gemi Adamlarının Ücretleri” başlıklı II inci bölümünün 3 üncü maddesinin (c) bendinde fazla çalışmanın saat başına ödenecek temel ücretin 1,25’inden az olmamak üzere yasal düzenlemeler veya toplu sözleşmelerle belirleneceği belirtilmiştir. 854 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen hükmü uluslararası düzenlemelere de uygun düşmektedir. Buna göre hesaplama % 25 zamlı ücretle yapılmalıdır.
3. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gemi adamı olan davacının fazla çalışma ücretinin yukarıda açıklandığı üzere tüm çalışma döneminde % 25 zamlı ücretle hesaplanması gerekirken 01.07.2012 tarihi sonrasında % 50 zamlı ücretle hesaplanması hatalıdır.
4. Dosya içeriğine göre mesai çizelgelerine göre ispatlandığı anlaşılan hafta tatili ücretinin de fazla çalışma ücreti gibi aynı yöntemle tüm çalışma döneminde % 25 zamlı ücretle hesaplanması gerekirken, 01.07.2012 tarihi sonrasında % 50 zamlı ücretle hesaplama yapan hatalı bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davalı Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
2. Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.