Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7152 Esas 2022/8169 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7152
Karar No: 2022/8169
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7152 Esas 2022/8169 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7152 E.  ,  2022/8169 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 14. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 23.12.2011 tarihinde şantiye şefi olarak işe başladığını, farklı şantiyelerde çalışarak 24.02.2017 tarihinde işten haklı nedenle ayrıldığını, fazla çalışmalar yaptığını, hafta tatillerinde çalıştığını, çalışmalarının işyeri kayıtlarıyla sabit olduğunu, yurt dışı şantiyelerinde bir kısım ödemelerin elden yapıldığını, bir kısım ücret ve prim alacaklarının ödenmediğini, 22 gün yıllık izin kullandığını, bakiyesini kullanmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna düşük ücret üzerinden bildirim yapıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, prim, yıllık izin ücreti, hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti ile ihtarname bedeli alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 23.12.2011-24.02.2017 tarihleri arasında çeşitli şantiyelerde şantiye şefi olarak çalıştığını, tüm ücretlerinin şantiye çalışanlarının ücretleriyle birlikte davacının banka hesabına gönderildiğini, bu nedenle ücret alacağının bulunmadığını, davacının prim talep ettiği işin süresinde tamamlanamadığından davacının da prime hak kazanmadığını, davacının haklı neden olmaksızın işten ayrıldığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, yıllık izinlerini kullandığını, noter masrafı talebinin kanuni dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.



    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işsizliğin yoğun yaşandığı, yeni bir iş bulma imkânının ve geçim şartlarının zor olduğu bir ortamda 5 yılı aşkın hizmeti bulunan bir işçinin bir kısım alacaklarının ödenmediği iddiasında iken ortada işverence izah edilmiş bir sebep yokken kıdem tazminatı alamayacak şekilde iş sözleşmesini kendiliğinden feshetmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, öte yandan Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin iddiasını doğrular nitelikte bir kısım ödenmeyen alacakların da tespit edildiği, bu durumda davacının haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğinin kabul edildiği, davacının, ödendiği belge ile kanıtlamayan ücret alacaklarının bulunduğu, davada asıl işverenlikçe çalışma şartlarının düzenlenmesi konusunda çok sayıda duyurunun bulunduğu, bu duyuruların mahiyetleri incelendiğinde asıl işverenlik olan Tekfen İnşaat A.Ş. tarafından yapıldıkları, genel olarak çalışmaların ne şekilde yapıldığına dair ayrıntılı düzenlemelere yer verildiği, çalışma şartlarının herkesi kapsadığı anlaşıldığından davacının şantiye şefi olmasına rağmen çalışma saatlerini kendisinin belirlemediğinin sabit olduğu, davacının kartlı giriş-çıkış sisteminden temin edilen veriler ile hesaplanan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretleri alacaklarının hesaplandığı, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen prim ödeme taahhütnamesi incelendiğinde söz konusu tüm işlerin zamanında bitirilmesi durumunda 3 aylık ücret tutarında prim verileceğinin taahhüt edildiği, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen sözleşme incelendiğinde söz konusu işin 27.03.2013 tarihinde bitirilmesinin kararlaştırıldığı, iş bitirme belgesine göre işin 24.07.2014 tarihinde bitirildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan Prizma Grup Taahütnamesi'nde davacıya prim verilmesi için, asıl işveren Tekfen İnşaat A.Ş. ile anlaşılmış bulunan programın gerçekleştirilmesi ve Tekfen İnşaat A.Ş.'nin hedeflenen programın tutturulması durumunda davalı işverene taahhüt ettiği primi vermesinin gerektiği, dosya kapsamında her ne kadar işin planlanan tarihte bitmediği anlaşılsa da sonradan alınan ek sürede tamamlandığı ve dosyaya sunulan taşeron kesin hak ediş raporlarına göre davalıya iş bitimi nedeniyle prim ödendiği, bu durumda yapılan işin tamamlandığı ve iş nedeniyle asıl işverence davalıya ödenmiş hak edişler olduğuna göre davacının prime hak kazandığı ve davacının çalışma süresi gözetilerek kullanmayan yıllık ücretli izinlerinin olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvurusunda; bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, ücrete dair kabulün hatalı olduğunu, yurda giriş çıkış kayıtları değerlendirilmeden yıllık izin ücreti talebinin kabul edildiğini, dosya içerisindeki e-posta içeriğine göre davacının istifa ile iş sözleşmesini feshettiğini, tüm işler zamanında bitirilemediğinden davacının prim alacağına hak kazanmadığını, alacakların vade tarihi yerine fesih tarihindeki kur üzerinden TL'ye çevrilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesi gerektirmeyecek şekilde sona erdiği hususunda ispat külfetinin davalı işveren üzerinde olduğu, davalı tarafça istifa savunmasını ispat bakımından davacının davalı işverene gönderdiği mesaj içeriklerinin dosyaya sunulduğu, söz konusu mesajlarda açıkça istifa edildiğinin belirtilmemesi, davacı tarafça yargılamada mesajların kinayeli olduğunun ileri sürülmesi, davacının işçilik alacaklarının bulunması ve işçilik alacakları da var iken kıdem tazminatı alamayacak şekilde istifa etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi sebebiyle istifa savunmasına itibar edilmeyerek davacının kıdem tazminatına hak kazandığı sonucuna varıldığı, dosya içerisinde yer alan asıl- alt işveren yazışmaları, asıl işverenin çalışma düzeninin nasıl gerçekleşeceğine dair talimat ve duyuruları dikkate alındığında davacının kendi mesaisini kendisinin belirlemediği, keza işyerinde giriş çıkış kayıtları tutulduğu, davacının çalışma düzeninin de bu kayıtlara göre tespit edildiği, bilirkişi tarafından doğru olarak yalnızca kayıt tutulan dönemle ilgili hesaplama yapıldığından bu yönü amaçlayan istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, Mahkemece yapılan ücret araştırması, davacı ile işveren arasındaki mesaj içerikleri, davacının yaptığı iş ve çalışma süresi dikkate alındığında Mahkemece kabul edilen ücretin dosya kapsamına uygun olduğu, özellikle taraflar arasındaki mesaj içeriklerine göre davacının elden ödeme iddiası sabit görülmekle ve ödemeye dair ispat külfeti davalı tarafça ispat edilememekle, bilirkişi tarafından doğru tarih itibarıyla TL'ye çevrilerek hesap edilen yurt dışındaki çalışma ile ilgili ücret alacağının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, işçiye ödenen primin dayanağı asıl işverenin alt işverene ödediği prim olmakla söz konusu talebin kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, davalı tarafça sunulan yıllık izin belgeleri ve davacı beyanına göre ispat külfeti yerine getirilmeyen dönemler bakımından yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle temyiz talebinde bulunmuşlardır.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının davaya konu ettiği kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücreti, prim ile ücret alacağı istemine ve Mahkemece davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi şöyledir :
    "(1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz."

    2. Aynı Tarife'nin 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
    "(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    ..."


    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut olayda, davacı işçinin dava ve ıslah dilekçeleriyle talep ettiği dava konusu işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Reddedilen alacak miktarı ve davacının dava dilekçesinde talep ettiği ücret alacağının bir kısmının ön inceleme tutanağının düzenlenmesinden önce davalı tarafça ödenmiş olduğu dikkate alındığında davalı lehine eksik vekâlet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davalı lehine eksik vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

    Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

    2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının vekâlet ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (14) numaralı bendinde yer alan “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tespit ve takdir olunan 260,42-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre tespit ve takdir olunan 4.068,98 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara