Esas No: 2022/7451
Karar No: 2022/8317
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7451 Esas 2022/8317 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7451 E. , 2022/8317 K.Özet:
İşçilik alacaklarının talep edilmesi üzerine görülen davada, İlk Derece Mahkemesi davacının kısmen haklı olduğuna karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi ise bozma kararı vererek, yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildi. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bozma kararı vererek, davacının ücret alacağı miktarının gerçeği yansıtmadığını ve hesaplamaların yanlış yapıldığını belirtti. Daha sonra yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildi ve karara yapılan temyiz başvurusu reddedildi. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 ve 371. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümlerinin önemine dikkat çekildi.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 24. İş Mahkemesi
Taraflar arasında ... 24. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Türkmenistan Aşkabat Olimpiyat projesinde elektrik formeni olarak 01.10.1999-18.10.2016 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma süresinin haftanın altı günü 07.00-21.00 saatleri arasında olduğunu, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki üç ay boyunca ise 07.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili olan pazar günü de tatil yapmadığını, ayda iki pazar 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, en son net 4.000,00 USD ücret aldığını, ödenmeyen alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.06.1999-18.05.2000 ve 26.04.2001 -05.02.2002 tarihleri arasında elektrikçi olarak çalıştığını, belirtilen dönemler yönünden çalışmanın istifa ile son bulduğunu, 01.10.2002 -18.10.2016 tarihleri arasında 14 yıl, 18 gün yine elektrikçi olarak çalıştığını, ilk ücretinin 555,00 USD olduğunu ve son olarak 2.222,00 USD ücret aldığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
stanbul 24. İş Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/85 Esas, 2019/508 Karar sayılı kararı ile davacının davalı nezdinde 01.06.2009 - 18.05.2000, 26.04.2001 - 05.02.2002, 01.10.2002 -18.10.2016 tarihleri arasında fasılalı olarak üç dönem çalıştığı, son ücretinin net 4.000,00 USD olduğu, bakiye ihbar tazminatı ve ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu, fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli ve 2020/437 Esas, 2020/1626 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın ihbar tazminatı talebinin 4.463,59 USD olarak kabulüne karar verilmiş ise de davacı tarafın talebiyle bağlılık ilkesi gereği 3.569,64 USD yönünden ihbar tazminatı talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.02.2021 tarihli 2020/9059 Esas, 2021/3943 Karar sayılı kararı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek dava dilekçesinde toplam 3.347,00 USD ücretin ödenmediği ileri sürülmesine karşın taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde 4.327,00 USD ücret alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı 27.03.2013-18.10.2016 tarihleri arasındaki tüm dönemin davacının son ücreti üzerinden hesaplanmasının isabetli olmadığı, bu alacakların tespit edilecek dönemsel ücrete göre hesaplanması gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2021/1019 Esas, 2021/1992 Karar sayılı kararı ile 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda bozmaya konu işçilik alacaklarının bozma kararı doğrultusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir şekilde yeniden hesaplandığı gerekçesiyle bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2022/1221 Esas, 2022/2666 Karar sayılı kararı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bozma kararında belirtilen şekilde davacının talebi ile bağlı kalınarak 3.347,00 USD ücret alacağına hükmedilmesi gerekirken 4.327,00 USD ücret alacağının hüküm altına alınmış olmasının tekrar bozmayı gerektirdiği; ayrıca hüküm altına alınan toplam alacak miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki Merkez Bankası dolar efektif satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi ile hesaplanacak miktar üzerinden davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taleple bağlılık ilkesine göre ücret alacağının hüküm altına alındığı ve yapılan yargılama sonucuna göre vekâlet ücretinin yeniden hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasının hatalı olduğunu, kabul edilen ücret miktarının gerçeği yansıtmadığını, davacının ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacak taleplerinin haksız olduğunu, hesaplamaların hukuka aykırı olduğunu, bu alacak kalemlerinden yapılan indirim oranının az olduğunu ve tanık beyanlarının da itibar edilebilir nitelikte olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık ücret alacağı bakımından taleple bağlılık ilkesine uygun hüküm kurulup kurulmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.