Esas No: 2022/7449
Karar No: 2022/8349
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7449 Esas 2022/8349 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7449 E. , 2022/8349 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 31. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünde çöp kamyonu şoförü olarak çalıştığını, sigortasının farklı işyerleri tarafından ödendiğini, dava dışı ... Şirketinin ortağının davalı ... olduğunu, davacının işe giriş tarihinin 03.11.2011 olduğunu, davacının Genel İş Sendikası üyesi olduğunu, Genel İş Sendikasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 01.04.2014 tarihinde başvuruda bulunduğunu, bu başvuru üzerine tanzim edilen 07.07.2014 tarih ve 4587 sayılı rapor ile Belediye Başkanlığı, ... A.Ş. ve ... İnş. arasında incelemeye konu işler için hukuka uygun kurulmuş bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı kanaatine varıldığını, bu nedenle işçilerin başlangıçtan itibaren Şişli Belediye Başkanlığı işçisi olarak işlem görmeleri gerektiğini, davalının rapora itirazda bulunduğunu, ... Anadolu 24. İş Mahkemesinde görülen itirazın 21.08.2015 tarihli ve 2014/468 Esas, 2015/225 Karar sayılı ilâm ile reddedildiğini ve muvazaanın tespit olunduğunu, Şişli Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi olduğunu, davacının haftada 6 gün 20.00- 04.00 saatleri arasında gece vardiyasında çalıştığını, perşembe günlerinin hafta tatili olduğunu, çöpleri İstaç'a boşalttıkları için özellikle hafta içi 4 gün saat 06.00'ya kadar sıra beklediklerini, davacının Eylül 2015 sonrası dava dışı ... A.Ş. nezdinde çalışmaya başladığını, hafta içi 5 gün 08.30-16.30 saatleri arasında çalıştığını, toplu iş sözleşmesine aykırı olarak, cumartesi ve pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmış ise normal günlük yevmiye tutarında ödeme yapıldığını, toplu iş sözleşmesine göre ise %100 zamlı ödenmesi gerektiğini, Belediye ile Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 55 inci maddesi gereği ücret farkı, 52 nci maddesi gereği sosyal yardım ödemesi, 56 ncı maddesi gereği ilave tediye ve ikramiye, 57 nci maddesi gereği gece zammı, 58 inci maddesi gereği sorumluluk primi ve zammı alacaklarının davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, fazla çalışma ücreti, fark fazla çalışma ücreti, gece zammı, yemek yardımı, sosyal paket, yol yardımı ve sorumluluk primi alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... Anadolu 24. İş Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, 24. İş Mahkemesinin hükmüne esas alınan raporda belirtilen tüm ihalelerin kanunda sayılan hizmet türleri arasında yer aldığını, kararın uygulanma imkânının olamayacağını, ihalenin açık ihale usulü ile yapıldığını, muvazaanın temelsiz olduğunu savunarak husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Somut olayda; ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca düzenlenmiş 07.07.2014 tarih/4687 sayılı muvazaa raporunda; ... A.Ş. ve ... İnş. Ltd.Şti.’nin fiili olarak işverenlik sıfatı bulunmadığı, ... A.Ş. ve ... İnşaat şirketleri ile Şişli Belediyesi arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı, gerçek işverenin Şişli Belediyesi olduğu, bu nedenle ... A.Ş. ve ... İnşaat işçilerinin başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespit edildiği; Söz konusu teftiş raporunun geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan ... Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 E., 2015/225 K. sayılı dosyasında hazırlanan tespit raporunun yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği; red kararının temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce; dosyada aldırılan bilirkişi raporu davacı ... İnşaat şirketine tebliğ edilmeden, rapora karşı itirazlarını sunma hakkı verilmeden karar verilerek hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde davranıldığı gerekçesiyle 02.02.2016 tarihli bozma kararı verildiği; bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda ... Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 E., 2017/432 K. sayılı dosyasında; Şişli Belediye Başkanlığı ile ... A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile asıl davanın reddine; Şişli Belediye Başkanlığı ile ... İnşaat Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının tespiti ile birleşen davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nce 15.03.2018 tarihinde onandığı görülmüştür.
Yargıtay'ca onanarak kesin hüküm haline gelen ... Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 E., 2017/432 K. sayılı dosyasında verilen karar doğrultusunda; Şişli Belediyesi ile ihbar olunan ... A.S. arasındaki asıl-alt işverenlik İlişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiği kabul edilmiştir. Bu nedenlerle davalının husumet itirazına itibar edilmemiştir.Davacının sendika üyesi olduğu hususuna davalı tarafça itiraz edilmemiş, bordrolardan davacıdan sendika kesintisi yapıldığı da anlaşılmıştır. Dosya kapsamına sunulan bilirkişi Fatma Arda Bicaz tarafından hazırlanan ek rapor dosya içeriğine ve denetime elverişli bulunarak yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacının emsal işçilere göre alması gereken fark alacakları hesaplanmış ıslah edilen kısmi davada dav değerinin ıslahen arttırılmasına Davalı tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüştür, ek rapor doğrultusunda yapılan ıslah ile dava dilekçesi ile istenen dışında ıslahla arttırılan miktarların ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı anlaşılmış davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olup kısmi dava olarak kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu, her bir alacak kalemine dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasını talep ettiklerini, ... Anadolu 24. İş Mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilerek yaklaşık 3 yıl boyunca davanın sürüncemede kalması, akabinde de davanın kısmi dava olarak kabul edilmesiyle alacağın büyük bir kısmının zamanaşımına uğramasına sebep olunduğunu, muvazaa olgusunun sabit olduğunu, ilk dava açıldığında belirli olmayan alacaklar açık ve belirliymiş gibi kabul edilerek gelinen noktada bir de davalıya karşı vekâlet ücreti ödemeye mahkum edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; husumet nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının dava dışı ... Şirketi çalışanı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, dava şartının oluşmadığını, Mahkeme tarafından hakkın kötüye kullanılması hususu değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, Belediye bünyesinde davacı ile aynı işi yapan kadrolu işçi bulunmadığını, yapılan işin muvazaalı olup olmadığı yönünden Mahkemece inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesi olan yerde muvazaadan söz edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir .
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası ya da HMK 107. madde kapsamında açıldığının belirtilmediği, ıslah dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının yazılmış olmasının davanın belirsiz alacak davası haline getirmeyeceği anlaşılmakla davacının davanın belirsiz dava olarak açıldığına ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
...
Davacının SGK kayıtlarına göre 05.11.2011 tarihinden dava tarihine kadar dava dışı ... A.Ş sigortalısı olarak davalı işyerinde çalışmaya çalıştığı, davalı ile dava dışı ... A.Ş arasındaki asıl-alt işverenlik İlişkisinin muvazaaya dayandığı hususunda kesinleşmiş yargı kararının bulunduğu, dava tarihine kadar değişen bir durumun söz konusu olmadığı, benzer davalardan farklı olarak davacının başka bir alt işverenlikte çalışma kaydının bulunmadığı, bu durumda davacının davalı ... işçisi sayılması gerektiği, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalının tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
..." gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; ... Anadolu 24. İş Mahkemesinin ilgili dosyasının bekletici mesele yapılmasıyla ve belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kısmi dava kabul edilmesiyle davacının zarara uğratıldığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, davacının bir de vekâlet ücreti ödemeye mahkum edildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; muvaazanın mevcut olmadığını, ıslah zamanaşımı def'in gözetilmediğini, davacı tanıklarının husumetli olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kısmi dava olup olmadığı, davalı ... ile dava dışı ... Şirketi arasındaki ilişkinin muvaazalı olup olmadığı, ıslah zamanaşımı def'in dikkate alınıp alınmadığı, tanıkların husumetli olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.