Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7241 Esas 2022/8326 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7241
Karar No: 2022/8326
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7241 Esas 2022/8326 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7241 E.  ,  2022/8326 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ
    UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Y A R G I T A Y K A R A R I


    I. BAŞVURU
    Başvurucu vekili dilekçesinde; ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.01.2022 tarihli ve 2020/256 Esas, 2022/84 Karar sayılı kesin kararı ile davalıları ve konusu itibarıyla mahiyeti aynı olan başka davalarda ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.02.2022 tarihli ve 2022/171 Esas, 2022/337 Karar sayılı; aynı Dairenin 17.02.2022 tarihli ve 2022/365 Esas, 2022/401 Karar sayılı; ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 tarihli ve 2019/1355 Esas, 2021/1362 Karar sayılı; ... 8. Hukuk Dairesinin 07.09.2021 tarihli 2021/1524 Esas, 2021/1366 Karar sayılı kesin kararları arasında talep konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu olup olmayacağı hususunda içtihat aykırılığı oluştuğunu belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

    II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun oy çokluğu ile aldığı 25.05.2022 tarihli ve 2022/5 Esas, 2022/5 Karar sayılı kararında; raportörün 20.05.2022 tarihli raporunda, başvuruya konu Daire kararları arasında içtihat farklılığı bulunduğunun ve bu aykırılığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin değerlendirildiği, Anayasa Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2019/12190 Başvuru numaralı 20.04.2022 tarihinde 31815 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararında belirsiz alacak davası türünde açılamayacak bir davanın bu dava türünde açılmış olması durumunda, davayı ayakta tutacak diğer imkânlar denenmeden davanın dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlali olduğu sonucuna ulaşıldığı, başvuru dilekçesinde belirtilen Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasında uyuşmazlık olduğu belirtilerek uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 tarihli ve 2019/1355 Esas, 2021/1362 Karar ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07.09.2021 tarihli ve 2021/1524 Esas, 2021/1366 Karar sayılı kararları doğrultusunda giderilmesi talep edilmiştir.


    III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
    A. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.01.2022 Tarihli ve 2020/256 Esas, 2022/84 Karar Sayılı Kararı
    Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının haklı bir sebep olmaksızın davacının iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, yol ücreti, yemek ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ücreti, iş arama izni ve ücret alacaklarının davalı taraftan tahsilini talep ettiği, verilen karara karşı davalı ve davacı vekilince istinaf yoluna başvurulduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık olmadığı gibi davacının da faiz başlangıcının belirsiz alacak davasında dava tarihi olması gerektiği yönünde istinaf başvurusu olduğu, davacının dava açarken çalışma süresini, aldığı ücreti, giydirilmiş ücret hesabında esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, kullanmadığı yıllık ücretli izin süresini belirleyebilecek durumda olduğu buna göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi ücreti, yol ücreti ve yemek ücreti, iş arama izni ve ücret alacak taleplerinin gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve belirsiz alacak davasına konu olamayacağı, bu alacak taleplerinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak bu talepler bakımından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

    B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 Tarihli ve 2019/1355 Esas, 2021/1362 Karar Sayılı Kararı
    Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının lehine sonuçlanan işe iade davasının kesinleşmesi üzerine açılan davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi, yol ve yemek ücreti alacakları talepleri hakkında İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulduğu, ücrete yol ve yemek eklenerek hesaplama yapıldığından kıdem ve ihbar tazminatının belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, uyuşmazlığın Yargıtay İş Dairelerinin birleşmesinden önce Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin yetki alanına girdiği, bu Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan eldeki davada hukuki güvenlik, belirlilik ve sürpriz karar yasağı ilkelerinin ihlaline yol açılmaması gerektiğinden taleplerin belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan usulden ret kararı verilemeyeceği ancak yol ve yemek ücreti alacaklarının hesabında hata yapıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    C. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.02.2022 Tarihli ve 2022/171 Esas, 2022/337 Karar Sayılı Kararı
    Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2019 tarihli ve 2016/22-2227 Esas, 20l9/1402 Karar sayılı kararı dikkate alınarak yapılan değerlendirmede yol ve yemek ücreti miktarının ihtilâflı olduğu, asgari geçim indirimi alacaklarının kısmen ödendiği ve alacakların belirlenmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ile tahkikata ihtiyaç duyulduğundan somut olayın özelliğine göre belirsiz alacak davasına konu edilmelerinin mümkün olduğu ancak davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının diğer yönlerden kısmen yerinde olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    D. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.02.2022 Tarihli ve 2022/365 Esas, 2022/401 Karar Sayılı Kararı
    Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ve 19.03.2020 tarihli ve 2020/218 Esas, 2020/304 Karar sayılı İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2019 tarihli kararını kaldırmak suretiyle verdiği gönderme kararı ile davalı tarafça, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı iddia edilmiş ise de dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığına yönelik bir talebin yer almadığı, İlk Derece Mahkemesince de dava konusu taleplerin kısmi dava türünde kabul edilerek sonuçlandırıldığı dikkate alındığında, davalının belirtilen hususa ilişkin istinaf itirazının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) numaralı bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

    E. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07.09.2021 Tarihli ve 2021/1524 Esas, 2021/1366 Karar Sayılı Kararı
    Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlık bakımından öncelikle çözümlenmesi gereken hususun dava konusu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilmelerinin mümkün olup olmadığı noktasında olduğu, davalı vekilince davanın belirsiz alacak davası türünde açılmasında hukuki yararın bulunmadığının ve davanın, esasa girilmeden usulden reddi gerektiğinin savunulduğu, davacı vekilince ise dava, belirsiz alacak davası olduğundan faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğinin ileri sürüldüğü ancak davanın kısmi dava türünde açıldığı ve kısmi dava türünde de sonuçlandırıldığı, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının diğer yönlerden kısmen yerinde olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    A. Uyuşmazlık
    Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında talep konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı konusunda içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığına ilişkindir.

    B. İlgili Hukuk
    1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

    2. 6100 sayılı Kanun'un "Belirsiz alacak davası" kenar başlıklı 107 nci maddesi şöyledir:
    " (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

    (2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.

    (3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.) "

    C. Değerlendirme
    1.5235 sayılı Kanun ile bu Kanun'da sayılan kişi ve kurumlara tanınan uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

    2. İlk bakışta, yukarıda özetlerine yer verilen başvuru konusu dosyalarda 5235 sayılı Kanun anlamında benzer olaylar bulunduğu sonucuna varılabilir. Şüphesiz benzer olaylardan söz edebilmek için davaların taraflarının aynı olması yahut olaylar arasında mutlak bir özdeşlik bulunması gerekmemektedir. Ancak bazı dava dosyalarındaki maddi vakıaların fazlasıyla farklılık göstermesi farklı sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir.

    3. Başvuru konusu davalara ait kararlar incelendiğinde; Bölge Adliye Mahkemesi Dairelerinin gerekçelerine göre davaların bir kısmının kısmi dava türünde açıldığı kabul edilerek bu dava türünde sonuçlandırıldığı, bir kısmının kesinleşen işe iade davasına bağlı alacakların tahsili talebi ile açıldığı ve alacakların buna göre hesaplandığı, bazılarında ise hesaplamalarda bu hususun gözetilmediği, bu hususların yanında yargılama sırasında istinaf yoluna başvuran taraf ve istinaf sebeplerinin değişkenlik gösterdiği buna göre her davada somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edildiği ve gerekçe oluşturulduğu görülmektedir.

    4. Dolayısıyla başvuru konusu dosyada verilen karar ile başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu diğer Bölge Adliye Mahkemesi Dairelerinin kararları, her somut olayın koşulları gözetilerek tesis edilmiştir.

    5. Bu açıklamalara göre başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi Daireleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

    6. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

    V. KARAR
    1. ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 25.05.2022 tarihli ve 2022/5 Esas, 2022/5 Karar sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,

    2. Dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

    27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Hemen Ara