Esas No: 2015/18233
Karar No: 2015/4340
Karar Tarihi: 28.09.2015
Resmi belgede sahtecilik - bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18233 Esas 2015/4340 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın kendisine ait çek hesabından suça konu çeki başkasına imzalattırıp keşide etmek suretiyle diğer sanık ..."ye verdiği, Sanık ..."nin de bir ticari ilişkiye karşılık olarak cirolayıp katılana verdiği, katılanın bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıktığı, böylece sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;
1- Sanık ..."ın savunmalarında suça konu çekin kendisine sanık ... tarafından verildiğine ... isimli bir şahsın şahit olduğunu iddia etmesi karşısında, bahsi geçen şahsın celp edilerek olaya ilişkin görgü ve bilgisinin tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması
2- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme ilişkin olarak; resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çek aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek resmi belgede sahtecilik suçunun kurucu unsuru olan iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığını, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle net bir şekilde tespit edilmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 -69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilerek; sanıklar ile katılan arasında çekin verilmesine esas ticari ilişkiye dair bilgi, defter, kayıt ve varsa irsaliyeli faturların getirilip toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması
4- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaat belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin üç katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... Akilli müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.