Esas No: 2022/10526
Karar No: 2022/9358
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10526 Esas 2022/9358 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10526 E. , 2022/9358 K.Özet:
Davanın görüldüğü mahkeme, bir alacak davasıdır. Davacı, davalı işyerinde çalıştığını ve bazı ödemelerin yapılmadığını iddia ederek alacaklarının tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının fazla çalışma yaptığını tanık beyanları ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı, bu karara istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu reddetmiştir. Yine de Daire, daha detaylı bir araştırma yapılması için kararı bozmuştur. İlk derece mahkemesi, bozma kararına uyarak ödemelerin mahsubu sonrası davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı, bu karara da temyiz başvurusunda bulunmuş ancak Hukuk Dairesi bu kez de temyiz başvurusunu reddetmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi (nihai kararların temyizi), 370. maddesi (tarafların istinaf yoluna başvurması) ve 371. maddesi (nihai kararların bozulması).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını ve sendika üyesi olduğunu, işyerinde 01.03.2014-29.02.2016 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi bulunduğunu ileri sürerek ödenmeyen fazla çalışma, cumartesi ve pazar günü ücretleri, gece zammı ücreti ve harcırah alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin sona erdirilmesi sırasında tüm alacaklarının ödendiğini, işyerinde tutulan puantaj kayıtlarına göre davacının fazla çalışma yapmadığının sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2017 tarihli ve 2015/322 Esas, 2017/139 Karar sayılı kararı ile davacının davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını tanık beyanları ile ispat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarihli ve 2017/2481 Esas, 2019/2903 Karar sayılı kararı ile
"...
Tanık beyanlarına göre, davacının fazla mesai yaptığını ve hafta tatili günlerinde de çalıştığını ispatladığı, davacıya ait bordroların imzasız olduğu, bir kısım bordrolarda fazla mesai tahakkukları olsa bile bordro karşılıklarının ödenip ödenmediğinin belli olmadığı, davacının .../07/1998 tarihinden itibaren DİSK Genel ... Sendikası üyesi olduğu, DİSK Genel ... Sendikası'nın da davalı işyerinde Toplu ... Sözleşmesi yapmaya yetkili olduğu, Toplu ... Sözleşmesi'nin 45. Maddesine göre Cumartesi ve Pazar günü çalıştırılan işçilere hafta içinde izin kullandırılmazsa 2 ilave yevmiye ücret ödeneceğinin belirtildiği ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların da doğru olduğu...." belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.05.2021 tarihli ve 2020/141 Esas, 2021/8971 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının tüm çalışma dönemine ilişkin bordroları ve banka kayıtlarının celbi ile imzasız bordrolarda fazla çalışma, cumartesi ve pazar günü çalışma karşılığı tahakkuk ettirilen miktarların davacıya ödenip ödenmediği araştırıldıktan sonra ödeme yapıldığının anlaşılması hâlinde ödenen tutarın hesaplamalardan mahsubu ile sonuca gidilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda ödenen miktarların mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının tüm alacaklarının ödendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ödenen fazla mesai, cumartesi ve pazar mesaisi ücretinin tespiti ile hesaplanan alacaklardan mahsubu noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.