Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9287 Esas 2022/9777 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9287
Karar No: 2022/9777
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9287 Esas 2022/9777 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/9287 E.  ,  2022/9777 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 2.108,53 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

    Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının İslahiye ... Bankası Müdürlüğünde 22.12.1997 tarihinde gişe memuru olarak işe başladığını ve ... sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği 30.11.2017 tarihine kadar da kesintisiz şekilde limit üstü gişe memuru olarak çalıştığını, davacının ... sözleşmesinin ........2017-31.07.2017 tarihleri arasında toplam 130,00 TL'yi zimmetine geçirdiği gerekçesi ile kötüniyetle feshedildiğini, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödemediğini, ... sözleşmesinin haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğini, davacının 33 günlük kullanmadığı yıllık izininin bulunduğunu, davalı Bankaca yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile manevi tazminat ve yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ........2017-31.07.2017 tarihleri arasında 130,00 TL'yi kişisel harcamaları için kullandığı ve 17.07.2017 tarihinde şube müşterisine ait 96,74 TL tutarındaki para üstünü ödemediği saptandığından davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının farklı tarihlerde borç kaydetmeden kasa mutabakatını sağladığı ve parayı el kasasında muhafaza ettiğini, yukarıda somut bir şekilde tespit edilenlerin dışında gün içerisinde herhangi bir işlemle ilintili olmayan ve kendi hesabına borç kaydetmediği 124 farklı ... gününde 136 adet olmak üzere toplam 1.095,00 TL tutarında para çekişi gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı, davacının kendi ağır kusuru ile feshe neden olduğundan manevi tazminata hak kazanamayacağı, hak düşürücü süre içinde yetkili organ tarafından fesih yetkisinin kullanıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada davalı Bankaca ... taraflı tutulmuş tutanak ve düzenlenmiş teftiş raporu dışında bu durumu ispat edecek hiçbir delil bulunmadığını, davacının yazılı veya sözlü hiçbir beyanında zimmet suçlamasını ikrarının söz konusu olmadığını, davacının sadece bazı işlemlerde ihmali olduğununun kabul edilmesi gerektiğini, ortada herhangi bir zimmet suçunun söz konusu olmadığını, Mahkemenin haksız ve hukuka aykırı düzenlenmiş müfettiş raporuna itibar ettiğini, gişe memuru olan davacının ne Bankanın ne de müşterilerin parasını kendisi veya üçüncü bir şahsın nam ve hesabına geçirmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını, Bankanın bir zararının olmadığını, davacının müfettiş incelemesine konu dönemde de her zaman ve her gişe memurunun yaptığı gibi gün sonu işlemleri neticesinde kasa noksanlarını kendi şahsi hesabından ödeyerek kapattığını, kasa fazlasını ise davalı Banka şubesinin hesabına kâr olarak aktardığını, davacının, davalı Banka şubesi nezdinde bulunan şahsi banka hesabı incelendiğinde bu durum kolaylıkla anlaşılabilecekken Mahkemece bunun yapılmadığını, öncelikle bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişiden veya bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken Mahkemece bu hususun göz ardı edilerek eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre de sözleşmenin feshinin yerinde olmadığını, fesih dışında diğer disiplin cezalarının verilmesi gerektiğini, davacının yıllık ücretli izin alacağı talebinin de hiç bir dayanak gösterilmeksizin reddedildiğini, davacının yıllık izin kullandığına dair belge sunulmadığını, manevi tazminat talebinin reddinin de yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak tüm talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 29 ve 32 nci maddeleri ve yönetmelik uyarınca banka müfettişi tarafından yapılan inceleme döneminde cüzi miktarlarda olsa da davacının kişisel harcamalarında kullandığı miktarları kendi cari hesabına borç kaydetmeyerek kasa mutabakatını sağladığı, savunmasında bu durumların unutkanlıktan kaynaklandığını, amacının zimmete geçirmek olmadığını beyan ettiği, davacının unutkanlığa dayalı olduğunu savunduğu bu durumun süreklilik arz ettiğinden makul kabul edilemeyeceği, davacının ... sözleşmesinin feshine konu eylemlerinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğu, ... sözleşmesinin feshinin toplu ... sözleşmesi gereğince de yerinde olduğu, feshin haklı nedene dayandığı, bu nedenle davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının kullanılmayan 33 günlük yıllık izni bulunduğunun iddia edildiği, davalı tarafça davacıya yıllık izin kullandırıldığına dair ispata yönelik herhangi bir belge sunulmadığı, bilirkişi tarafından yıllık izin ücreti olarak ödenen miktar mahsup edilmiş olup kullandırıldığı ispatlanamayan ve ödenmeyen bakiye yıllık ücretli izin alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken bu yönde bir hüküm kurulmamasının hatalı olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve manevi tazminat yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği ve buna göre dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Yukarıda açıklanan sebeplerle;
    A. Davalı Temyizi Yönünden
    Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

    Peşin alının temyiz karar harcının talep hâlinde ilgiliye iadesine,

    B. Davacı Temyizi Yönünden
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara