Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2196 Esas 2022/3579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2196
Karar No: 2022/3579
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2196 Esas 2022/3579 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından yapılan bir tapu iptali ve tescil, alacak davasıyla ilgili verilen karar, davacı ve davalı arasındaki istinaf başvuruları sonucunda reddedilmiştir. Ancak, temyiz eden tarafın temyiz avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle yapılan ek kararda bahsedilen muhtıra, usule uygun olmadığından geçersiz kabul edilmiş ve temyiz itirazları yeniden değerlendirilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yapılan inceleme sonucunda, yerinde olmayan bütün temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesi gereğince dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca, temyiz kanun yolu bakımından kıyasen uygulanacak HMK’nın 344. maddesi gereğince, temyiz dilekçesi verilirken, temyiz kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gereklidir.
- HMK'nın 373. maddesi gereğince, temyiz incelemesinde bir isabetsizlik tespit edilmezse, hükmün onanması ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
6. Hukuk Dairesi         2022/2196 E.  ,  2022/3579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Antalya 3. Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davacı karar ve ek karar yönünden duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 08.06.2021 gününde davalı .... San. Tic. Ltd. Şti vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmamış huzurda bulunan davalı vekili duruşma talebinde bulunmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, yükleniciden temlik alınan dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı ... Sanayi Ticaret Ltd. Şti tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 gün, 2019/144 esas-2020/169 karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin 12.10.2021 tarihli ek kararı ile temyiz avansının süresinde yatırılmamış olması nedeniyle “Davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına” karar verilmiş olup, ek karara karşı davacı vekilince yasal süresi içinde temyiz istemine bulunulmuştur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca, temyiz kanun yolu bakımından kıyasen uygulanacak HMK’nın 344. maddesi gereğince, temyiz dilekçesi verilirken, temyiz kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gereklidir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, başvuru yapılmamış sayılır.
    Hakim tarafından “Temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için bir haftalık kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “Aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun” bildirilmesi gerekmektedir. Şayet, bu süre, yasada belirtilen usule uyulmadan ve yazılıp altı hakimce imzalanmadan verilmişse, dolayısıyla da hakim tarafından usulünce düzenlenmiş muhtıra yoksa, geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye de olanak yoktur. Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kalem personelinin temyiz harcı veya giderinin tamamlanması için temyiz edene süre vermesi usule aykırıdır ve mahkeme yazı işleri müdürünün veya kalem personelinin vermiş olduğu süre üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan taraf, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamaz.
    Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, 6100 sayılı HMK.’nun 366. maddesi uyarınca, temyiz kanun yolu bakımından kıyasen uygulanacak 344. maddesi (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434/3. maddesi) çerçevesinde hakim kararı ile eksik harç ve giderlerin tamamlanması istemiyle ayrıca bir muhtıra düzenlenmeli ve bu muhtırada, yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; buna yönelik olarak da ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır.
    Somut olayda, davacı tarafından yatırılması gereken gider avansının yatırılmaması üzerine mahkemece kanunda gösterilen usule uygun olarak hakim ve yazı işleri müdürü imzalarını içeren muhtıra düzenlenmek yerine, verilen ek karara dayanak tebligatta hakim sicil ve imzasını taşımayan tebligat parçasının üstüne “...yeterli masraf bulunmadığından eksik olan 150 TL temyiz avansının bir hafta içerisinde tamamlanması, aksi takdirde temyiz başvurunuzun yapılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar olunur.” denilmiştir.
    Ek karara dayanak tebligat üzerindeki söz konusu açıklamalar yasanın aradığı yönteme uygun olmadığı gibi muhtıranın hakim tarafından verildiğinin kabulüne de olanak yoktur. Bu bakımdan hukuki sonuç doğuracak nitelikte de değildir.
    Öyle ise, Mahkemenin, hâkim tarafından verilmiş; usulüne uygun bir kararı ve tebligatı bulunmadığından; hakim imzasından yoksun bildirimin hukuken geçerli kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi; usule aykırı ve geçersiz bu belgenin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurması da kabul edilemez.
    Dolayısıyla, bu tebligat anılan Kanun hükmüne uygun olmadığından, gerekleri süresi içerisinde yerine getirilmemiş olsa dahi, buna dayanılarak temyiz eden vekilinin hükmü temyiz etmekten vazgeçmiş sayılmasına olanak yoktur.
    Açıklanan bu durum karşısında anılan muhtıra (tebligat) geçersiz olduğundan davacı vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazları kabul edilmiş, mahkemenin 12.10.2021 tarih, 2015/2637 esas-2018/37 karar sayılı ek kararının bozularak kaldırılmasına karar verilerek davacı vekilinin süresinde olduğu kabul edilen temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları ile ilgili yapılan inceleme sonucunda;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara