23. Ceza Dairesi 2015/14307 E. , 2015/4196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehidt, yaralama, mala zarar verme, hayâsızca hareketler
HÜKÜM : Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehidit ve yaralama suçlarından mahkumiyet, diğer suçlardan beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... M tipi kapalı ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunduğu sırada mernis adresine yapılan 18.04.2012 tarihli tebligatın yasaya aykırı, ancak 18.01.2013 tarihli tebligat üzerine temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Sanığın elinde bıçak olduğu halde hiçbir neden yokken ve daha önce tanımadığı şikâyetçiler ... ve ...’in üzerine yürüdüğü, şikâyetçilerin kaçması üzerine onları bıçakla kovaladığı, olay yerinden geçmekte olan kişilere elindeki bıçağı savurduğu, bu sırada olay yerinden geçmekte olan katılan Şaban’a yumruk atmak suretiyle katılanı yaraladığı, olay yerine gelen polis memurları tarafından gözaltına alınıp muayene için hastaneye götürüldüğü, muayene odasında tüm uyarılara rağmen idrarını yaptığı, daha sonra nezarethanede cinsel organını kameraya iki kez gösterdiği, idrarını ve büyük tuvaletini yaptığı, yerdeki dışkısını ayağıyla çevreye yaydığı, böylece sanığın halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, yaralama, mala zarar verme ve hayâsızca hareketler suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
1- Katılan kurum vekilinin hayâsızca hareketler, sanığın ise mala zarar verme ve hayasızca hareketler suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen hayâsızca hareketler suçu yönünden katılan İçişleri Bakanlığı’nın suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi yine mala zarar verme ve hayâsızca hareketler suçlarından verilen beraat hükümlerinin bozulmasında sanığın hukuki yararının olmaması nedeniyle temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanığın, katılan ...’u yaralama suçu ile halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;
Sanığın, katılan ...’un kaşına yumruk atıp katılanı yaraladığı katılan beyanı, sanığın dolaylı ikrarı ve doktor raporuyla anlaşıldığından, yaralama suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanığın mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz istemine gelince;
Sanığın nezarethanede idrarını ve büyük tuvaletini yaptığı ve akabinde yerdeki dışkısını ayağıyla çevreye yayıp pislettiği iddia edilen somut olayda;
Sanığın mala zarar verme suçuna vücut veren “kirletme eylemi” niteliğinde olması karşısında; sanığın mala zarar verme suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan “sanığın eyleminin kalıcı bir hasar oluşturmadığı” gerekçesiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.