Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7629 Esas 2022/9971 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7629
Karar No: 2022/9971
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7629 Esas 2022/9971 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7629 E.  ,  2022/9971 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2018 tarihli ve 2015/859 Esas, 2018/107 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2018/1322 Esas, 2019/327 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve eksikliğin giderilerek sonucuna göre yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı Kurumda taşeron şirket elemanı olarak çalıştığını, davalı Kurumun daha önce dava açarak hizmetlerini tespit ettiren taşeron işçilerin tamamını asıl işçisi kabul edip kadroya aldığını, müvekkilinin de bu şartları taşıdığı hâlde başvurusunun işleme alınmadığını, müvekkili davalı Kurumun asıl işlerinde çalıştığından müvekkilinin davalının asıl işçisi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, danışmanlık hizmet alımı ihalelerinin yönetmeliğe uygun yapıldığını, davacının dava açmış olduğu ihaleli sözleşmenin zaten uzmanlık isteyen işler içinde yer aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    2. Davalı UBM Uluslararası Birleşmiş Müşavirler Müş. Hizm. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, husumet itirazları olduğunu, müvekkili Şirket ile davalı Kurum arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğünün ihale makamı olduğunu, davacının yaptığı işin bizzat müvekkili Şirketin edimini ifa kapsamında olup davalı Kuruma doğrudan bir hizmet vermesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif ve toplanan delilere göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ile davalı UBM Uluslararası Birleşmiş Müşavirler Müş. Hizm. A.Ş. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; keşiften haberdar olmadıklarını, bu nedenle keşfin usule uygun yapılmadığını, davacının iddiasına göre memur statüsünde çalışması gerektiğini ancak davacının memur olmak için gerekli şartları haiz olmadığını, atamaya yetkili amir tarafından atanmadığını, kamu hizmetine girmek için herhangi bir sınav veya yarışmaya girmediğini, bir menfaatin hukuken korunması için meşru vasıtalarla elde edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı UBM Uluslararası Birleşmiş Müşavirler Müş. Hizm. AŞ vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde Şirketin hasım gösterilmediğini, ıslahla dahi hasım değişikliği yapılamayacağını, Şirketin ayrı bir bağımsız organizasyon yapısına sahip olup olmadığı hususunda gerekli araştırmaların yapılmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğünün ihale makamı, Şirketin ise doğrudan işveren şirket olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ve karara esas alınamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin ayrı bir organizasyon yapısına sahip olduğu, davalı İdarenin, belli bir teknoloji ve uzmanlık gerektiren hizmet alım sözleşmesinde teknik detayları ayrıntılı olarak yazılı olan işini dava dışı yükleniciye ihale ile verdiği, davalı İdarenin muvazaaya dayanak gösterilen işlemlerinin asıl işveren sıfatının davalı Kuruma tanıdığı haklar arasında yer aldığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf yoluna başvuran davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davacının fiili çalışmasının ihaleli işe ilişkin sözleşme, teknik şartname ve diğer ihale sözleşme eklerinde yazılı esaslar dairesinde gerçekleşmediğini, danışmanlık hizmet alım işinde istihdam edildiğini, inşaat teknikeri, şenör veya laborant gibi teknik donanım ve uzmanlık belgelerine ihtiyaç duyulan özellikleri taşımadığını, davalı Kurumca dahili davalı Şirketlere ihale edilen ve asıl alt işveren ilişkisi kapsamında aynı zamanda teknolojik gereksinim ve uzmanlık gerektirmekle bağımsız organizasyon kapsamında gerçekleşmesi gereken danışmanlık hizmet alım işinde istihdam edilmesine rağmen fiilen davalı Kurumun ana idare hizmet binası içerisinde ve bu davalının Kurum organizasyonu içerisinde yer alan muhasebe şefliğine bağlı muhasebe servisinde büro ve icra takip işleri ve bu işlere dair yazışma ile diğer görevleri icra ettiğini, tüm özlük işlerinin davalı Kurum tarafından yapıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı Kurum ile davalı Şirketler arasında alt işveren asıl işveren hukuki ilişkisinin bulunup bulunmadığı, varsa muvazaalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

    2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
    "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ..."

    3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl İşveren-alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ( b) bendi şöyledir:
    "Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır.""Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

    4. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

    5. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara