Esas No: 2015/2783
Karar No: 2015/4168
Karar Tarihi: 16.09.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2783 Esas 2015/4168 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, keşidecisi ... Ayakkabı Tekstil Tic. Ltd. Şti."nin sahibi olan ..."nun 15.03.2006 günü evinden çalınan çeki ele geçirip 9.500 TL bedelli, 15.09.2006 keşide tarihli olarak düzenledikten sonra satın aldığı araç karşılığında şikayetçi ..."a verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Temyiz dışı sanık ..."nun söz konusu çeki ciro etmesini gerektirecek herhangi bir irtibatı olmadığı halde çeki ciro ettikten sonra sanıktan teslim alıp sanığın kardeşine verdiğini beyan etmesi, şikayetçinin kollukta verdiği ifadesinde söz konusu çeki sattığı araç karşılığında temyiz dışı sanık ..."dan aldığını ifade etmesine karşın duruşmada ifadesini değiştirerek çeki sanıktan aldığını beyan etmesi, çek üzerinde sanığın cirosu olmamasına rağmen şikayetçinin çeki teslim alıp aracı sanığa verdiğini iddia etmesi, şikayetçinin önce şikayetinden vazgeçtiği halde sonraki ifadesinde şikayetçi olması, sanığın duruşma aşamasında göndermiş olduğu dilekçede gerçekte şikayetçinin kendisine önceki tarihlerde faiz karşılığı vermiş olduğu borca mahsuben çekin verildiği, kendisiyle ticari bir ilişkisinin olmadığı, herhangi bir araç satın almadığı, ..."nun yanında çalışmadığı sadece bir arkadaşı olduğu, borcun bir kısmını ödedikten sonra şikayetçinin şikayetinden vazgeçtiği ancak kalanını ödeyemediği için tekrar şikayetçi olduğuna dair savunması karşısında, beyanlar arasındaki çelişkiler ve satıldığı iddia olunan araca ilişkin dosya içerisinde herhangi bir bilginin olmaması hususları da göz önünde bulundurularak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, şikayetçi tarafından sanığa satıldığı iddia olunan aracın plakası tespit edilerek satış işlemine ilişkin kayıtların temin edilmesi, sanığın dilekçesinde belirtilen hususların dilekçede ismi geçen şahıslara açıkça sorulması, sanığın söz konusu çeki şikayetçiye önceden almış olduğu borca karşılık verip vermediğinin taraflara sorulması, temyiz dışı sanık ..."nun sanığın işyerinde çalışıp çalışmadığının araştırılıp buna ilişkin kayıtların temin edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Kabule göre de, sanık hakkında şikayetçinin zararının giderildiğinden bahisle resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına karşın, nitelikli dolandırıcılık suçunda ise zararın giderilmediği gerekçesiyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması suretiyle çelişkiye düşülmesi,
c)Dosya içerisindeki adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca tekerrür hükümleri yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.