Esas No: 2021/4548
Karar No: 2022/3632
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4548 Esas 2022/3632 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4548 E. , 2022/3632 K.Özet:
Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, ıslah ile birlikte 68.896,71 TL tahsili talep edilmiş, ancak ilk derece mahkemesince sadece 31.923,27 TL'sinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı, reddedilen miktar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi davacının istinaf istemlerini reddetmiştir. Davacının temyiz başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddedilen 36.973,44 TL için yapılmış olduğundan temyiz kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Hukuk Dairesi, temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Kararda, HMK 362/1-a maddesi hem de 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi açıklanarak, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları kesin ve temyiz edilemez olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, bu miktarın 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacağı ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, HMK 346/1 ve 366. maddelerindeki düzenlemeler de açıklanarak, kanuni süre geçtikten sonra verilen veya kesin olan bir karara ilişkin temyiz dilekçelerine ilişkin işlemler de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda ıslah ile birlikte 68.896,71 TL’nin tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın 31.923,27 TL'sinin kabulüne karar verilmiş, reddedilen miktar yönünden davacı istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce davacının istinaf istemlerinin reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddedilen 36.973,44 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.