Esas No: 2022/8799
Karar No: 2022/11248
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8799 Esas 2022/11248 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8799 E. , 2022/11248 K.Özet:
Davacı işçi, davalı işverenden çeşitli alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinde anlaşmaya varılamaması sonucu Yüksek Hakem Kurulu'nun kararı ile geçerli olan toplu iş sözleşmesinin uygulanmadığını ve işverenin bu alacaklar için sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Davalı işveren, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3/g maddesi kapsamında yapıldığını ve müteselsil sorumluluğun kendisine yöneltilemeyeceğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla çalıştığını ve sorumlu olduğunu kabul etmiş, ancak toplu iş sözleşmesi kapsamının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul etmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise aynı konuda verilen Yargıtay kararlarını referans göstererek davalının sorumlu olduğuna hükmetmiştir. Temyiz edilen karar ise usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370.-371. maddeleri
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi
- 6356 sayılı Send
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Serik 1. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Enerji, Su ve ... İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde elektrik teknisyeni olarak alt işverenler bünyesinde çalıştığını, toplu ... sözleşmesi için yapılan görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarih ve 2018/1066 E.-2018/1825 K. sayılı kararıyla 01.04.2018-31.03.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinin uygulanmasına karar verildiğini, toplu ... sözleşmesi hükümlerinin müvekkili hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek gece çalışma ücreti, ücret farkı, ikramiye, çocuk yardımı, öğrenim yardımı, yakacak yardımı, ... yardımı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir ... sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici Firmanın işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, toplu ... sözleşmesi görüşmelerinde alt işverenin bulunduğunu, ihale makamı olan asıl işverenlere 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine göre sorumluluk yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici Firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde; müvekkili Kurumun veya müvekkilinin bağlı olduğu kamu işveren sendikasının toplu ... sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olarak bulunmadığını, bütün görüşme ve anlaşmaların müvekkilinin bilgisi dışında cereyan ettiğini ve bağıtlandığını, anılan toplu ... sözleşmesi görüşmelerinde alt işverenin bulunduğunu, ne müvekkili ne de müvekkilinin bağlı olduğu kamu işveren sendikasının yer aldığını, dava konusu alacaklar nedeniyle müvekkili Kuruma 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine göre müteselsil sorumluluk yöneltilmesine imkân olmadığını, hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz yönünden dava konusu alacaklara işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle davalı ... Üretim A.Ş. tarafından, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3-g maddesi kapsamında yapıldığı, başka bir anlatımla aynı Kanun'un 62/e kapsamında yapılmadığı belirtildiğinden; davalının dava konusu alacaklardan asıl işveren sıfatı ile sorumlu olduğunun anlaşılmasına ve aynı TİS'ten kaynaklı olarak açılan davalarda Yargıtay 22. H.D'nin 23/01/2020 gün ve 2020/78 Esas, 2020/1196 Karar sayılı vb onama ilamlarının da bu doğrultuda olduğu görülmekle; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve İlk Derece Mahkemesi kararına gerekçe oluşturan bilirkişi raporunda davacının alacak kalemleri olması gerekenden fazla hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.