Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8950 Esas 2022/11631 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8950
Karar No: 2022/11631
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8950 Esas 2022/11631 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, eski taşeron işçisi olarak çalıştığı işyerinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak bu ücretin eksik ödendiğini, ilave tediyelerinin ve ikramiyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek davalıdan alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi, belirsiz süreli sözleşmenin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davacının talebinin kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak istinaf mahkemesi davayı reddetmiştir. Bunun üzerine davalı vekili temyize başvurmuş, ancak sadece ilave tediye alacağının yasal faiz oranına göre hesaplanması gerektiğini iddia ederek kararın bu şekilde düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. Kanunlar olarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri, İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi yer alır.
9. Hukuk Dairesi         2022/8950 E.  ,  2022/11631 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 23. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kararın kesin olduğu gerekçesiyle miktardan reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekil istinaf dilekçesinde; sürekli işçi kadrolarına geçirilen personelin herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, mevzuatta da belirtildiği üzere kadroya geçişten sonraki ücretlerinin geçişten önceki ücretlerinden fazla olamayacağını, davacının mevcut ücretinin üzerine asgari ücretin % fazlası ve üzerine %4 toplu ... sözleşmesi zammı eklenmesi yönündeki talebinin yürürlükteki mevzuat ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırılık teşkil ettiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu gereği toplu ... sözleşmesinin emredici etkisi uyarınca bireysel ... sözleşmesinin toplu ... sözleşmesi ile çelişen hükümlerinin ortadan kalkmış olacağını, emsal Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu ve davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi ve ilave tediye ücretine uygulanacak faiz türü noktasında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 inci maddesi.
    3. Değerlendirme
    1. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince ek kararın hatalı olduğu belirtilmesine rağmen ek karar kaldırılmadan esasa girilerek sonuca gidilmesi hatalı ise de bu durumun sonuca etkili olmadığı görülmüştür. Usul ekonomisi gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılmamış ve eleştirilmekle yetinilmiştir.
    2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun'da düzenlenen bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece ilave tediye alacağına yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.
    Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “mevduata uygulanan en yüksek faizi” sözcükleri hükümden çıkartılarak yerine “mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faizi” sözcüklerinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara