Esas No: 2022/12868
Karar No: 2022/11568
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12868 Esas 2022/11568 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12868 E. , 2022/11568 K.Özet:
Dava, alacak davasıdır. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, buna karşı istinaf başvuruları olmuş; ancak bölge adliye mahkemesi başvuruları reddetmiştir. Bunun üzerine karar temyiz edilmiş ve Yargıtay Hukuk Dairesi, davacının çalışma dönemlerinde taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması olduğundan, dava konusu alacakların ait olduğu dönemler için seçilen ülkenin hukukunun uygulanması gerektiği yönünde karar vermiştir. Ancak, bu dönemler için hukuki ve maddi olguların göz önünde bulundurulmadan yapılan Türk hukukuna göre değerlendirme hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu nedenle, dosya yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi (Hukuk seçimi anlaşması)
- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 45. maddesi (İçtihadların birleştirilmesi)
- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 15. maddesi (Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 26.05.2022 tarihli ve 2022/5519 Esas, 2022/6627 Karar sayılı kararı ile;
"...
...5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamında davacının, 24.04.2013-24.10.2013 ve 28.10.2013-24.04.2014 tarihleri arasında geçen çalışmaları bakımından taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan, dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemleri hakkında seçilen ülke hukukunun uygulanması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, gerekirse ... ve ... hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle, dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde çalışılan tüm dönem için Türk hukukuna göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi hatalı..." olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacı vekilleri 23.08.2022 tarihli dilekçelerinde; Türk hukukunun tatbiki için uygulama birliği oluşmasını istediklerini belirterek yurt dışı işçilerine ve yurt dışı iş sözleşmelerine kamu düzeni uyarınca bir bütün olarak Türk hukukunun uygulanmasına yönelik ara karar, karar ve direnme kararı verilmesini; bu yönde içtihat oluşturulması talebi içerir işbu dilekçenin ayrıca Yargıtay Genel Kurulu ile Dairemize gönderilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekilleri 25.08.2022 tarihli dilekçelerinde; 23.08.2022 tarihli dilekçelerinin İlk Derece Mahkemesince karar düzeltme talebi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu belirtmişlerdir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) "İçtihadların birleştirilmesini istemek yetkisi ve bağlayıcılığı" başlıklı 45 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
" İçtihadların birleştirilmesini Birinci Başkan, doğrudan doğruya veya Yargıtay dairelerinin veya genel kurulların verdikleri karar sonucunda veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bizzat yazı ile başvurması halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olması zorunludur."
2797 sayılı Kanun'un "Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri" başlıklı 15 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre "Yargıtay dairelerinden biri; yerleşmiş içtihadından dönmek isterse, benzer olaylarda birbirine uymayan kararlar vermiş bulunursa" bu hususu içtihatların birleştirilmesi yoluyla kesin olarak karara bağlama Hukuk Genel Kurulunun görevidir.
Dairemizce belirtilen kanuni düzenlemeler uyarınca talep hakkında yapılan incelemede; uyuşmazlık hakkında yabancı hukukun uygulanması gerektiğine yönelik Dairemizin bozma kararı ile bir başka Yargıtay Dairesi kararı arasında içtihat aykırılığı bulunmadığı gibi Daire kararlarının somut olayın özelliğine göre farklılık arz edebildiği dikkate alındığında, Dairenin birbirine uymayan kararları bulunmadığı buna göre 2797 sayılı Kanun'un gerek 15 gerekse 45 inci maddeleri bağlamında Dairece içtihat birliğine gidilmesinin gerekmediği anlaşılmıştır.
Diğer yandan, 2797 sayılı Kanun'un yukarıda sözü edilen 45 inci maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir: "Diğer merci veya kişilerin gerekçe göstererek yazılı başvurmaları halinde, içtihadı birleştirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediğine Birinci Başkanlık Kurulu karar verir. Bu karar kesindir."
Şu hâlde; davacı vekillerinin içtihadı birleştirme talepli yazılı başvurularını Birinci Başkanlık Kuruluna yapmaları gerekmekte olup ilgili kanuni düzenleme uyarınca Dairemizin talebi inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.