Esas No: 2022/9071
Karar No: 2022/11639
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9071 Esas 2022/11639 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9071 E. , 2022/11639 K.Özet:
Davalı Vakıf'ta çalışan davacı, ilave tediye alacağı talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, ilave tediye alacağına hak kazandığı kanaatine vararak davacının talebini kabul etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, davalı vekilinin temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kararda, davacının ilave tediye alacağının bulunup bulunmadığı ve hesabının noktasında uyuşmazlık bulunduğu belirtilerek, ilgili kanun maddeleri açıklanmıştır. Kanunlar: 6772 Sayılı Kanun'un 1. Maddesi, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Vakıfta 03.05.2011 tarihinden bu yana çalıştığını, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 Sayılı Kanun) gereği her yıl için tediye ve ilave tediye alacağı ... olduğu hâlde bugüne kadar hiçbir tediye alacağının ödenmediğini, davalı ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde sayılan kamu kurumlarından olduğunu, vakıflarda çalışan işçilerin yine aynı Kanun uyarınca tediye alacağı ... bulunduğunu ileri sürerek ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2012 yılında yürürlüğe giren düzenlemeler gereği davacıya yılda iki kez yapılan ikramiye ödemelerinin ilave tediye hükmünde olduğu ve ilave tediye alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.07.2016 tarihli ve 2015/535 Esas, 2016/320 Karar sayılı kararı ile;
"...6772 Sayılı Kanun Kapsamına giren işçilere ilave tediyelerin ilişkin bulunduğu yıla ait hizmet süreleri ile mütenasip şekilde ve en çok 52 günlük ücretleri miktarında hesaplanacak ilave tediyelerinin bakanlar kurulunca saptanan tarihlerde ödenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davalı vakfın tediye alacağı kapsamında kaldığı bu nedenle davacının ilave tediye ücret alacağına hak kazandığı kanaatine varılarak bilirkişi tarafından hesaplanan ilave tediye ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 03.11.2016 tarihli ve 2016/38 Esas, 2016/40 Karar sayılı kararı ile;
"...Dava ilave tediye alacağının tahsiline ilişkindir.
Yargıtay 9 Hukuk Dairesinin 2011/25327 Esas, 2013/22503 Karar sayılı ilamındada belirtildiği üzere S.Y.D Vakıfları 6772 S.K 1. Maddesinde sayılan ve ilave tediye ödenmesi gereken kurumlardandır.
İlave tediye alacağı kanundan doğmaktadır. İkramiye ödenmesi ilave tediye alacağı hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca dosyada ikramiyenin içinde ilave tediye ödemesi yapıldığına ilişkinde herhangi bir delil bulunmamaktadır.
..." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.09.2018 tarihli ve 2017/930 Esas, 2018/15506 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Fon Kurulu tarafından 2012 yılından itibaren ilave tediye niteliğinde iki aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesine karar verildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, davacının çalıştığı süreye ilişkin sözleşme ve işyeri kayıtları değerlendirilerek ödenen ikramiye miktarlarının yıllara göre tespit edilmesi ile ikramiye ödemesi yapılan yıllar için ilave tediyenin ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uygun şekilde ikramiye ödemesi yapılan yıllar için ilave tediyenin ödendiği kabul edilerek bakiye ilave tediye alacağı hüküm altına alınmıştır.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ilave tediye alacağının bulunup bulunmadığı ve hesabı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. İlk derece mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.