23. Ceza Dairesi 2015/2759 E. , 2015/4006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanığın, katılan adına sahte bono düzenleyip icra takibine koyduğu, ancak senedin tahsil edilememesi nedeniyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, bu şekilde sanığın kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
a) Resmi evrakta sahtecilik suçundan yapılan incelemede;
Sanık katılandan alacağını ..."ya temlik ettiğini, tanık ..."ın suça konu bonoyu katılandan alıp kendisine verdiğini beyan etmesi karşısında, suça konu bono üzerindeki imzanın sanığın ve tanık ..."nın eli ürünü olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken yaptırılmadığı anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu bono üzerindeki imzanın sanık veya tanık ..."nın eli ürünü olup olmadığı hususlarında bilirkişi raporu aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
b) Nitelikli dolandırıcılık suçundan yapılan incelemede;
Sanığın, katılandan senette yazılı miktar tutarında alacaklı olduğu, buna ilişkin daha sonra katılan tarafından sanığa senet verildiği, katılanın bu hususta ikrarda bulunduğu, bu itibarla alacağın ve senedin mevcut olması nazara alındığında sanığın dolandırıcılık suçu işlemi kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayayetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.