Esas No: 2021/5763
Karar No: 2022/3905
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5763 Esas 2022/3905 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5763 E. , 2022/3905 K.Özet:
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından temyiz edildi. Davalı tarafın tüm itirazları reddedilirken, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebi kabul edilmiş ve İlk derece mahkemesinin kararı düzeltilerek onanmıştır. Kararda, temyize konu olan davanın detayları, tarafların talepleri ve verilen karar yer almaktadır. Kanun maddeleri ise kararın sonunda belirtilmektedir ama açıklayıcı bir şekilde değerlendirilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DRC. MHK. : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı idare arasında 09/08/2011 tarihli "Torbalı ilçesi, Pancar Beldesi ve Yenibulgurca yerleşim yerlerinin atık su şebeke ve kollektör hatlarının arıtma tesisine aktarılması ve pompa istasyonu inşaatı" işine ilişkin iş yapım sözleşmesinin imzalandığını, davalıdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle işin yapım süresinin uzadığını, davalı idareden süre uzatım istenilmesine rağmen cevap verilmediğini, davalının haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, teminat olarak verilen teminat mektubunun irat kaydedilmesine karar verdiğini belirterek, 8 nolu hakedişe kadar anahtar teslim birim fiyatının imalatlardan yapılan kesintiler toplam tutarı için 122.855,57 TL hakedişe girmeyen imalat bedeli olarak 35.400,00 TL sözleşmenin haksız feshi nedeniyle geriye kalan imalat bedeli üzerinden mahrum kalınan kâr olarak şimdilik 14.600,00 TL’nin tahsili ile ayrıca feshin haksızlığının tespiti ile teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmeye göre üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davacının gelinen süre zarfında işin çok gerisinde kaldığını, bu durumun kendilerinin kusurundan değil davacıdan kaynaklandığını, sözleşmeyi feshetmekte haklı olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; davacı ile davalı arasında akdedilmiş, 09.08.2011 tarihli sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olduğunun tespitine, davacının 8 nolu hak edişe kadar yapılan kesintiler ve hak edişe girmeyen imalat bedeli olarak 135.731,73 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı kâra ilişkin 14.600,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hüküm altına alınan maddi tazminat tutarının 100.000,00 TL'sine 21.02.2013 fesih tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına, bu iş için davacı tarafından davalıya verilmiş olan teminat mektubunun davalı tarafından davacıya iadesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince başvuruları esastan reddedilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışından kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL alacağının fesih tarihinden itibaren faiziyle birlikte talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesinin 21/05/2015 tarihli duruşmada verilen (1) nolu ara kararı gereğince 172.855,57 TL üzerinden bakiye harcı ikmâl etmiştir. İlk derece mahkemesince davacının sadece dava dilekçesinde faiz talep ettiği, ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı gerekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen 100.000,00 TL için faiz işletilmesine karar verilmiş ise de, bu hüküm hatalı olmuştur. Yargıtay İBK’nın 24.05.2019 tarih, 2017/8 Esas, 2019/3 Karar sayılı ilamına göre, ıslah edilen miktar yönünden faize hükmedilmesi için dava dilekçesinde faiz talebinin bulunması yeterlidir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.12.2018 tarih, 2014/465 Esas ve 2018/1425 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin 3. satırında yer alan “Hüküm altına alınan maddi tazminat tutarının 100.000,00 TL’sine 21.02.2013 fesih tarihinden” cümlesinden sonra gelmek üzere “72.855,57 TL’lik kısmına 10.06.2014 ıslah tarihinden itibaren” cümlesinin eklenmesine, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.