Esas No: 2022/12785
Karar No: 2022/12765
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12785 Esas 2022/12765 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12785 E. , 2022/12765 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... ... 25. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulününe karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Bitlis Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında 11 yıl, 6 ..., 1 gün çalıktan sonra Ümraniye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına geçiş yapmak isteğinin davalı tarafça kabul edildiğini, davacı ile davalının karşılıklı anlaşması sonucu davacının Ümraniye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına geçiş yaptığını, burada fiili istifanın söz konusu olmadığını, davacının 11 yıllık personel olarak ücret aldığını ve Ümraniye'deki Vakfa geçiş yapıldıktan sonra da 11 yıllık personel olarak ücret almaya devam ettiğini, kıdem tazminatı alacağına hak kazandığını ... sürerek ilave tediye alacağı ile kıdem tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği gibi iki işveren, birbirinin devamı olarak kabul edilseydi bu durumda işten ayrılma gerçekleşmediği için kıdem tazminatına hak kazanılamayacağını, kaldı ki davacının talebi üzerine davalının muvafakatiyle işyeri değişikliği olduysa da kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının çalıştığı Kurumun statüsü itibarıyla ilave tediye alacağına da hak kazanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının; sosyal adaleti pekiştirici tedbirlerin alınması, gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesinin sağlanması, sosyal dayanışma ve yardımlaşmayı teşvik etmesi için 3294 sayılı yasanın 7. maddesi uyarınca kurulduğu, mülki idare amirinin vakfın başkanı olup, diğer kamu görevlileri de vakfın mütevelli heyetini oluşturduğu, vakfın gelirlerinin bir kısmının Başbakanlığa bağlı fondan ve bütçeye konulacak ödeneklerden karşılanacağının yasada belirtildiği, yasanın vakfın birtakım vergi muafiyetlerinden yararlandırılmasını da düzenlediği, vakfın harcamalarının, ... ve işlemlerinin incelenmesi, izlenmesi ve denetlenmesinin 5263 sayılı yasa ile kurulan ve Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirildiği, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nün genel bütçe kapsamındaki bir kamu idaresi olduğu, vakfın yasadan alınan yetki ile kurulduğu, devlete bağlı olduğu, kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlandığı, bu niteliği itibariyle 6772 sayılı yasa kapsamında sayılan devlete bağlı bir kuruluş olduğu, ..." gerekçesiyle ilave tediye alacağı talebinin kabulüne, çalışmaya devam eden davacının ... sözleşmesi feshedilmiş sayılmadığından kıdem tazminatı talebinin ise reddine dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının aile birliğini sağlamak adına davalı Vakıftaki ... sözleşmesini sonlandırmak zorunda kaldığını, hem davalı Vakfın hem de dava dışı Ümraniye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının karşılıklı anlaşması ve ... vermesi ile adı geçen Vakfa transfer edilerek aynı işine devam ettiğini, Vakıf değişikliği yapan personelin kıdem tazminatının 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince Vakıf tarafından ödeneceğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 2016/3 Esas ve 2017/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önüne alınarak davalı Vakfın özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle ilave tediye alacağı talebinin reddi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... 25/05/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesinde, "..., 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanununun 34. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce imzalanacak işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi kapsamında işyerleridir.” düzenlemesi getirilmiştir. Maddenin gerekçesinde "Madde ile 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanununun 34. maddesinin ikinci fıkrasında bahsi geçen kamu kurum ve kuruluşlarının aynı işkolundaki birden çok işyerlerinde toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılması gerektiği hükmü uyarınca, Vakıfların, mevzuattaki ilgili diğer düzenlemeler aynı kalmak ve sadece toplu ... sözleşmesi kapsamıyla ilgili olmak üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce veya yetkili kıldığı işveren sendikasınca imzalanan işletme toplu ... sözleşmesi kapsamındaki kamu işyerleri olduğu düzenlenmiştir." hükmü gereğince ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2016/(22)9-2292 E. 2021/1494 K sayılı ilamında belirtildiği üzere Vakıfların, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde kamu işyerleri olup davacının Ümraniye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışması devam ettiğinden ... sözleşmesi feshedilmiş sayılmayacağı gibi, davacının ilave tediye ... da bulunmaktadır.
..." gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu ile sürerek kararın müvekkili davacı lehine bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu ve davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ilave tediye alacağı talebine yönelik davasının yetkili mahkemede açılıp açılmadığı, İlk Derece Mahkemesinin eldeki davaya bakmakta yetkisinin bulunup bulunmadığı konularındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. Dava tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı mülga ... Mahkemeleri Kanunu'nun (5521 sayılı Kanun) 5 inci maddesi şöyledir:
"... mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın ... Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir.
Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz"
3. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) "Yetki" kenar başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir
" (1) ... mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek
veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.
(2) Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
(3) ... kazasından ... tazminat davalarında, ... kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
(4) ... mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır.
(5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir."
3. Değerlendirme
1. Yukarıda İlgili Hukuk başlığı altında yer alan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere gerek mülga 5521 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinde gerekse 7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde; ... uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili ... mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, ... mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın 4721 sayılı ... Medeni Kanunu gereğince yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde açılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de açılabilir. Bunlara aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.
2. ... mahkemelerinde yetki kuralı, 6100 sayılı Kanun'un yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer mahkemelerini de yetkili kılmaktadır.
3. ... mahkemesine açılan dava, dava tarihinde davalının ikametgahının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki ... mahkemesi veya ... davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
4. ... mahkemelerinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmasa da bu husus hâkim tarafından resen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir.
5. Somut uyuşmazlıkta; davacı, uyuşmazlık konusu ilave tediye alacağını davalı Bitlis Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nezdinde çalıştığı dönem için talep etmiş ve aynı şekilde bu işyerinden ayrılmasını dayanak gösterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı Bitlis Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ayrı tüzel kişiliği haiz özel hukuk tüzel kişisi olup dava dilekçesinde belirtildiği üzere adresi Bitlis ilindedir. Davalının ... il merkezinde şube veya temsilciliği bulunmadığı gibi işyerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, ... mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı göz ardı edilerek işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.