Esas No: 2022/9581
Karar No: 2022/12682
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9581 Esas 2022/12682 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9581 E. , 2022/12682 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 32. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Hilal Yetim ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetki Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun (5953 sayılı Kanun) kapsamında davalıya ait işyerinde 07.04.2010-11.02.2017 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, aylık ücretinin net 28.000,00 TL olduğunu, haber spikeri kadrosunda çalışan davacının gazeteciliğe başladığı tarihin 04.04.2001 olduğunu ve davalıya ait işyerinde beş yıldan fazla süre ile çalıştığını, ... sözleşmesinin haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini, fesih öncesi herhangi bir savunma alınmadığı gibi fesih bildiriminin fesih işlemi gerçekleştirildikten sonra 17.02.2017 tarihinde gönderildiğini, bildirilen gerekçenin dayanaksız olduğunu, 10.02.2017 tarihinde kişisel twitter hesabından paylaştığı içerikler gerekçe gösterilerek kendisine uyarı yapılmadan bir gün içinde işten çıkarıldığını, paylaşımlarında yayın ilkelerine, örf, adet ve gazetecilik teamülleri ile mevzuata aykırı bir içerik bulunmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ... sözleşmesinin eki niteliğinde olan iç yönetmeliklerin her çalışan için bağlayıcı olduğunu, yayın ilkeleri uyarınca davacının paylaşımlarının yayın ilkelerini ihlal ettiğini, davacıya çeşitli zamanlarda yayın ilkelerine uyması gerektiğinin bildirildiğini, ancak davacının yayın ilkelerine uymaması nedeniyle ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, yayın ilkeleri kitapçığının 07.01.2013 tarihinde davacıya imzası karşılığında teslim edildiğini, bir kez kıdem tazminatı alan gazetecinin aynı dönem için bir daha kıdem tazminatına hak kazanmayacağını, taraflar arasındaki ... sözleşmesine göre davacının kıdem hesabına esas sürenin 04.04.2001 tarihinde başlamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacının sosyal paylaşım sitesinde kendi hesabından birtakım paylaşımlarda bulunduğu bu paylaşımların eleştiri sınırlarını aşan bir boyutta olmadığı, hakaret boyutuna ulaşan paylaşımı bulunmadığı değerlendirilmiş ise de ; davacının çalıştığı pozisyonu itibariyle davalı ... yerinde diğer çalışanlara örnek olma durumu ve paylaşımlarının başka kişilerce takip edilerek tepki alması nedeniyle işverenin düştüğü durum ve işverenin dosyaya ibraz edilen yayın ilkeleri birlikte değerlendirilerek bu davranışlarından ötürü işveren tarafından ... ilişkisinin sürdürülmesinin beklenemez bir hal almış olduğu iddiasının geçerli olduğu kabul edilmiş davacının ... sözleşmesinin feshinin gerekçesinin kanun kapsamında aranan haklı neden ağırlığında olmasa da geçerli nedene dayanmakta olduğuna kanaat getirilerek geçerli fesih nedenlerinin işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ... sözleşmesinin sosyal medya üzerinden gerçek dışı ithamlarda bulunarak işçi işveren arasındaki bağlılık ilkelerine, iyiniyet kurallarına ve işverenin yayın ilkelerine aykırı davranması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, yayın ilkelerine aykırı davranmaması konusunda davacının defalarca uyarıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Kural olarak ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek bir biçimde sona erdiğini ispat külfeti işverene ait olup bu yöndeki ispat yükümü ile birlikte tanık anlatımları dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte dikkate alındığında; her ne kadar davalı tarafça ... akdinin haklı nedenle feshedildiği savunulmuşsa da; davacının şahsi twitter hesabından yaptığı paylaşımlarının, davalı işverence tarafsızlık yayın ilkesine ve uygulamayı kabul ettiği yükümlülüklere aykırı görülerek ... akdinin feshinin haklı nedenle fesih sebebi yapılamayacağı, yayın ilkelerine aykırı paylaşımlarda bulunduğu iddiasında bulunan işverenin, program yapan davacının ... akdini geçerli nedenle feshedebileceği göz önüne alınarak taraf vekillerinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ileri sürmüş ise de; davanın açıldığı tarih itibariyle dava konusu alacağın davalı tarafça sunulan belgelere dayanması nedeniyle belirsiz alacak davası olarak açılabileceği anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir..." gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile birlikte davacıya ait bordrolarda aldığı ikramiyeler ile ücretin ayrı ayrı gösterildiğini ve ödendiğini, bu nedenle 5953 sayılı Kanun uyarınca dar anlamda ücret üzerinden tazminatların hesaplanması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işverence ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5953 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.