Esas No: 2022/9362
Karar No: 2022/13130
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9362 Esas 2022/13130 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9362 E. , 2022/13130 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 32. ... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davalı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonrası Dairemizin 30.....2020 tarihli ilâmı ile karar tekrar bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin 30.....2020 tarihli bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... İstemi ... ile davacı vekili Avukat Kaan ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30.08.2007-27.12.2012 tarihleri arasında davalı Şirketin ... Yeni ...’da bulunan havalimanı şantiyesinde kesintisiz olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının 1.600,00 USD aylık ücret aldığını, ücretin 200,00 USD’lik kısmının şantiyede elden avans olarak verildiğini geri kalanının bankaya yatırıldığını, çalıştığı dönem boyunca her gün 07.00-21.00 saatleri arasında aralıksız ve fasılasız pazar, dinî ve millî ... ayrımı olmaksızın çalıştığını, yalnızca 1 gün Kurban Bayramında, 1 gün ... Bayramında ve 1 gün de yılbaşında izin kullandığını, bunun haricinde davacının yasal izin kullanmadığını, üç öğün yemek ve barınmasının işverence sağlandığını, belirli süreli sözleşmelerin birden fazla yenilenmesi yasak olduğundan sözleşmenin belirsiz süreli olduğunu iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 30.08.2007-31.12.2012 tarihleri arasında müvekkili Şirketin bünyesinde ... ... Uluslararası Havaalanı İnşaatının Ana Terminali bölümünde marangoz olarak çalıştığını, davacının istifa ederek işten kendi isteğiyle ayrıldığını, tüm haklarının ibraname ile kendisine ödendiğini, fazla çalışma, pazar günü, dinî ve millî ... alacaklarına zamanaşımı def'inde bulunduğunu, fazla çalışma yapılan günlere ilişkin ücretin hesaplanarak bordroda tahakkuk ettirilip banka kanalıyla davacıya ödendiğini, her aya ait puantaj kayıtlarında davacının yapmış olduğu fazla çalışmaların görülmekte olduğunu, davacının iddia ettiği aylık ücret miktarının hatalı olduğunu, davacının aylık net ücretinin ... sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 18.....2007’de 400,00 USD iken ... bitim tarihi itibarıyla 720,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin istifa nedeniyle sonlanmış olması sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, kıdem tazminatı dışındaki alacaklara talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini, davacı tanıklarından ikisinin davalı Şirket aleyhine aynı nitelikte açılmış davaları olduğundan bu tanıklara itiraz ettiklerini, davacının ... sözleşmesini istifayla sonlandırmış olması sebebiyle ödemesi gereken ihbar tazminatıyla takas ve mahsup def'ilerinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 32. ... Mahkemesinin 31.05.2017 tarihli ve 2015/534 Esas, 2017/526 Karar sayılı kararıyla toplanan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 18.10.2018 tarihli ve 2017/2242 Esas, 2018/1072 Karar sayılı kararıyla
"...Davalı yönünden; Davacının davalı şirket bünyesinde kalıp ustası olarak çalıştığı, davacının ... sözleşmesinin ihbar ve kıdem tazminatı ödemeyi gerektirmeyecek bir şekilde sona erdiğinin işverence ispatlanamadığı ,Bu nedenle ilk derece Mahkemesi ince kıdem ve ihbar tazminatına yönelik talebin kabul edilmesinin doğru olduğu, İlk derece mahkemesi tarafından; davalı işverenin matbu form şeklinde sunduğu ibranamedeki ödeme dekontlarının dosyaya sunulamadığından sunulan matbu evrağın istifa ve ibraname olarak değerlendirmemesi de yerindedir, davacı tanıkları ile aralarında devam eden davalar bulunduğu bu nedenle tanıklıklarına itibar edilemeyeceği bildirilmişse de diğer ... BAM dairelerince de kabul edildiği üzere yurtdışında çalışan işçilerin başka bir tanık veya delil bulma imkanlarının bulunmadığı bu nedenle dosya kapsamı ve birbirleriyle örtüşen tanık beyanlarına itibar edilmesi gerekeceği anlaşılmış olup ilk derece mahkemesinın buna göre değerlendirme yapması da yerindedir,Faiz ve yargılama giderleri vekalet ücreti yönünden de davalı taraf aleyhine verilen kararlar yerinde olduğundan davalı istinafının esastan reddine karar verilmiştir
...
Davacı istinafı yönünden ise; davacının talebinin bir kısmının sadece hakkaniyet indirimi sebebiyle reddedildiği bunun harici bir ret bulunmadığı hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısmın yargılama giderlerinden davacı Sorumlu tutulamayacağından davacı istinafının bu nedenle esastan kabulüne karar verilerek davalı yararına verilen vekalet ücreti yönünden ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. .
.." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kurulan yeni hükümle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.....2020 tarihli ve 2019/974 Esas 2020/6674 Karar sayılı ilâmı ile
"...Dosyaya davalı tarafça aslı yabancı dilde düzenlenen ve tercümesi de bulunan "Maaş ve Fazla Mesai Hesaplama" başlıklı ödeme belgesi sunulmuş olup, belgeye göre davacıya 10.243,00 Riyal kıdem tazminatı, 4.984,31 Riyal fesih bildirimi ücreti ve 4.734,00 Riyal izin ücreti ödenmiştir.
Ödeme belgesinde davacı imzasının bulunduğu anlaşılmakta olup, belge ile ilgili bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalıdır.
Bu durumda, Mahkemece davacı asilden de diyecekleri sorularak ödemelerin olup olmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre mahsup edilmesinin gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir. ..." gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 30.....2021 tarihli ve 2020/1428 Esas 2021/1174 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulduğundan bahisle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.10.2021 tarihli ve 2021/9745 Esas 2021/13562 Karar sayılı ilâmı ile davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek;
"...Bölge Adliye Mahkemesince uyulmasına karar verilen ve yukarıda açıklanan Dairemiz bozma ilamında açıkça bozmaya konu ödeme belgelerine karşı "davacı asilden diyeceklerinin sorulması" gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma gereği yerine getirilerek davacı asilin beyanı alınması gerekirken vekilin beyanı ile yetinilmesi hatalı olup bozma gereğinin yerine getirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. ..." gerekçesi ile karar tekrar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 10.05.2022 tarihli ve 2021/3582 Esas 2022/912 Karar sayılı kararı ile ikinci bozma ilâmına uyulduğundan bahisle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücret tespitinin hukuka aykırı olduğunu, dosyada mübrez davacının imzasını havi yazılı deliller dikkate alınmaksızın ücret tespit edildiğini, dosyada mübrez imzalı ibra belgesi ve diğer yazılı delillerin dikkate alınmadığını, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarının celp edilmediğini, davacının ...'de olduğu tarihlerin alacak hesabından dışlanması gerektiğini, fazla çalışma ve diğer iddiaların husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek tesis edildiğini, tanık anlatımlarına itibar edilmesine rağmen tanıkların Sosyal Güvenlik Kurumu dökümleri ve yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının celp edilmediğini, tanık ile davacının birlikte çalışmadıkları döneme ilişkin de alacak hesabı yapıldığını, davalı Şirketin yaptığı işlerin ve yürüttüğü projelerin dikkate alınmadığını beyanla temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının imzasını havi yabancı dilde düzenlenen ödeme belgesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.