Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/11-94 Esas 2012/391 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/11-94
Karar No: 2012/391
Karar Tarihi: 15.06.2012

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/11-94 Esas 2012/391 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/11-94 E.  ,  2012/391 K.
  • ALACAK DAVASI
  • SSK ASGARİ PRİM MATRAHININ YÜKSETİLMESİ
  • BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 355

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.03.2007 gün ve 2004/310 E., 2007/140 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 19.12.2008 gün ve 2007/10991 E., 2008/14307 sayılı ilamı ile;

“…Davacı vekili, müvekkilinin 1999 ve 2002 yıllarında yapılan ihaleler neticesinde Gaziantep İl Telekom Müdürlüğü’nün temizliği, yemekhane ve lokal hizmetlerini üslendiğini, çalıştırdığı işçilere asgari ücret ödediğini, sözleşme imzalandıktan sonra prim katsayısında artış meydana geldiğini, bu prim artışlarını SSK’ya düzenli olarak ödediğini, farklardan dolayı müvekkilini mağdur olduğunu, bu artışın müvekkilinin iradesi dışında gerçekleştiğini, 28.05.1999 ihale dönemine ait 42.857.967.649.-TL 29.08.2002 ihale dönemine ait 7.026.810.768.-TL olmak üzere 49.884.778.417.-TL ödediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.000.000.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini, ıslahla ise 22.530 YTL’nın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının ödediği sigorta prim farklarının asgari ücretin artışından kaynaklanmayıp SSK prim matrahının yükselmesinden kaynaklandığını, sözleşmenin 9/b.1.bendi uyarınca bu tür artışlardan davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asgari ücretin artış farkı, SSK farkı ve tasarruf farkının ödenmesinin Bakanlar Kurulunun 90/1216 sayılı kararı ile düzenlendiği, asgari ücret artışı ve buna bağlı olarak SSK primlerinde artış olmasının davacının kusur ya da ihmalinden kaynaklanmayıp sözleşme yapıldıktan sonra kabul edilen yasa nedeniyle olduğu, davacının ödediği prim farkını davalıdan talep etmesinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile 22.530,00 YTL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere yanlar arasında sözleşmelerin imzalanmasından sonra “SSK Asgari Prim Matrahının” yükseltilmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki sözleşmenin eki mahiyetinde olan Gaziantep İl Telekom Müdürlüğü Temizlik ve Servis Hizmetleri Teknik Şartnamesi’nin “Mali Hükümler” başlıklı 9 ncu maddesinin (b) bendinin 2 nci fıkrasında açıkça işi üstlenen firmanın “SSK Asgari Prim Matrahı’nın” yükseltilmesi nedeniyle fazla ödeme talebinde bulunamayacağı hususu öngörülmüştür. Yukarıda da belirtildiği üzere anılan şartname sözleşmenin eki sayıldığından ve sözleşmede de farklı bir düzenleme öngörülmediğinden ve ortada tacir olan taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki bu şartname hükmünü geçersiz kılacak bir husus bulunmadığından davacının “SSK Asgari Prim Matrahının” yükseltilmesine dayalı alacak talebi dinlenemez. Bu itibarla, mahkemece davanın reddine karar verilmek gerekirken, anılan husus nazara alınmadan yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir…”

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili 

HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, hükmün tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara