Esas No: 2022/12905
Karar No: 2022/14840
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12905 Esas 2022/14840 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12905 E. , 2022/14840 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... ... 23. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince kararın miktar itibari ile kesin olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ek kararı ile asıl kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ek karar kaldırılarak asıl karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından bireysel ... sözleşmesindeki oran uygulanmaksızın eksik ödeme yapıldığını iddia ederek 01.01.2019 - 31.03.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının temerrüt tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı tarafça talep edilen faiz türüne ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçişinin yapıldığını, davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sürekli işçilerin malî ve sosyal hakları ile ilgili muhtelif tarihli görüş yazılarına ve Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararlarına uygun hareket edildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçiş aşamasındaki rızalarının varlığı ve yüklenici bünyesinde çalışmaktan ziyade Bakanlık bünyesinde bir ... güvencesine sahip oldukları karşısında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklardan feragat ettiğini açıkça beyan etmesine rağmen feragat ettiği haklarına istinaden işbu davayı açmalarının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, ödenen ücretlerin davacı tarafça ihtirazı kayıt konulmadan kabul edildiğini ... sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin ek kararı ile davalının istinaf başvurusunun hükmün kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ek kararı ile asıl kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının Bakanlık nezdinde sürekli işçi kadrosuna 02.04.2018 tarihinde geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçen davacının artık kamusal bir statü içine girerek bu statünün öngördüğü haklardan yararlanabilmekte olduğunu, sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayıldığını, sürekli işçi kadrolarına geçirilmeyle ilgili söz konusu düzenlemenin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanların daha önce ücret ile diğer mali ve sosyal haklarını asgari ücretle irtibatlandıran uygulamalara son verdiğinin açık olduğunu, sürekli kadroya geçirildikten sonra kamu kurum ve kuruluşlarınca bireysel ... sözleşmesinin yapılmamış olmasının da varılan bu sonuca etkili olmadığını, davacının rızası ile sınava girip kadroya geçiş statüsünü tercih etmesi, yılllık taşeron değişikliği akabinde ... kaybetme riskine karşın kadro güvencesinin işçiler için daha tercih edilebilir bir seçenek olduğunu, davacının kadroya geçtikten sonra kazandığı toplu ... sözleşmesi, ilave tediye, ikramiye ile sair yan hakların toplam yararlılık ilkesine uygun olduğunu, Kamu Denetçiliği Kurumunun 17.07.2020 tarihli görüş yazısında da Bakanlık uygulamasının hukuka uygun olduğunun belirtildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının kesin nitelikte değerlendirilmemesi gerektiğini ... sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar hükmedilen alacak miktarı karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında ise de davacının çalışmaya devam ettiği ve verilecek kararın diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceği, buna göre kesinlik sınırı nazara alınarak 16/02/2021 tarihli ek kararın yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazları incelenerek taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davalı tarafından taraflar arasındaki bireysel ... sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle ödenmeyen fark alacakların belirlenmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) alt bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, 696 sayılı KHK gereğince kadroya alınan işçilerin ücretleri ile ilgili tereddütleri gidermeye yönelik Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından alınan 25.01.2019 tarihli ve E.241706 sayılı görüş yazısında işçilerin 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağı belirtildiğinden buna uygun şekilde ücretleri asgari ücretlerin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücrete yükseltilerek asgari ücrete %4 oranında zam uygulanarak; diğer işçilerin ise 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılarak ücretlerin tespit edildiğini, davacının ücretinde herhangi bir eksilmenin meydana gelmediğini, ücret artış miktarına ilişkin olarak toplu ... sözleşmesi hükmünün aksine bir uygulama olacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye bireysel ... sözleşmesinde yer verilmediğini, davacının taleplerinin işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu, davanın tümden reddi gerektiğini ... sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 34 ve 62 nci madde hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.