Esas No: 2003/33
Karar No: 2003/38
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2003/33 Esas 2003/38 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2003/33 E. , 2003/38 K.- KÖY HIZMETLERI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN,KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ALEYHINE AÇILAN RÜCUEN ALACAK DAVASI
- İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 2
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Vekili : Av. S.D. Davalı : Karayolları Genel Müdürlüğü Vekili : Av. H. M.E. O L A Y : Gaziantep Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde işçi olarak çalışan H.Z., içinde bulunduğu hizmet aracının Gaziantep- Adana karayolunda seyir halinde iken sollama yapan bir kamyonla çarpışması sonucunda yaralanması nedeniyle tedavi altına alınmış ise de, ölmesi üzerine mirasçıları tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında; ANKARA 5. İŞ MAHKEMESİ; 14.6.1993 gün ve E:1991/1384, K:1993/343 sayı ile, davanın Karayolları Genel Müdürlüğüne ihbar olunduğu; benimsenen bilirkişi raporunda: sollama yapan kamyon sürücüsünün % 70, yol kenarındaki bankette bulunan çukuru açık tutan Karayolları Müdürlüğünün % 20, hizmet aracı sürücüsünün ise % 10 kusurlu olduğunun saptandığı; hesap bilirkişi raporuna göre ve diğer hususlar dikkate alınmak ve hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle takdiren toplam 374.154.436.TL. maddi ve manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazla talebin reddine karar vermiş; bu karar, YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ’nin 13.12.1993 gün ve 1993/10389- 18560 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Anılan yargı kararı gereğince haksahiplerine 1.240.180.000.-TL. ödemede bulunan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü vekilince, olayda % 20 kusur ve sorumluluğu saptanan davanın ihbar olunduğu Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine, idarelerince ödenen miktarın % 20’si olan 248.036.000.-TL. alacağın, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 4.5.1994 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır. ANKARA 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (HAKEM SIFATIYLA); 21.11.1994 gün ve E:1994/285, K:1994/286 sayı ile, davanın hizmet kusurundan kaynaklanan bir tazminat davası olması nedeniyle davalının görev itirazının kabulüne ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar, yapılan itirazın reddi suretiyle kesinleşmiştir. Davacı İdare vekilince, bu kez, aynı istekle, 12.9.1995 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır. GAZİANTEP İDARE MAHKEMESİ; 26.3.1998 gün ve E:1996/1266,K:1998/355 sayı ile, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiş; bu karar, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz başvurusu üzerine DANIŞTAY ONUNCU DAİRESİ’nin 5.2.2001 gün ve E:1999/31, K:2002/266 sayılı kararıyla, davacı Kurum işçisinin yakınları tarafından açılan tazminat davası tümüyle adli yargı yerinde çözümlendiğine ve adli yargıdaki dava Karayolları Genel Müdürlüğüne ihbar edildiğine göre, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ödenen tazminatın % 20’sinin tahsili için Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan alacak davasının bir rücu davası olduğunun kabulü ile Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği; Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 16.6.2000 gün ve 2000/1-14 sayılı kararının da belirtilen yönde olduğu gerekçesiyle bozulmuş; Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin karar düzeltme isteği, aynı DAİRE’nin 17.6.2002 gün ve E:2001/2951, K:2002/2233 sayılı kararıyla reddedilmiştir. GAZİANTEP İDARE MAHKEMESİ; 22.12.2002 gün ve E:2002/1738, K:2002/1611 sayı ile, anılan Danıştay bozma kararına uymak suretiyle ve aynı gerekçeyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. USULE İLİŞKİN İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU’nun katılımlarıyla yapılan 16.6.2003 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ’in davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: ESASA İLİŞKİN İNCELEME : Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, kurumlarınca ödenen tutarın, Karayolları Genel Müdürlüğünden rücuen tahsili isteminden ibarettir. Olayda,görevi esnasında trafik kazasında ölen Kurum işçisinin yakınları tarafından açılan tazminat davasında,Mahkemece hükmolunan tazminatın tamamının davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hak sahiplerine ödendiği ve bu yoldaki kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tazminat davasına bakan Mahkemece, bilirkişi raporu ile saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından bir tefrik yapılıp ayrılan kısma ilişkin bulunan zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan tazminat da tamamen ödenmiş olduğuna göre, olayda ölenin mirasçıları olan taraf yönünden,ortada tazminat davasında giderilmemiş bir alacak bulunduğundan sözedilemeyeceği gibi , 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından idari yargı yerinde açılacak bir idari dava yoluyla giderilmesi gereken zarar da kalmamıştır. Öte yandan,ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır. Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi; bu nedenle, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Hakem sıfatıyla) verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Hakem Sıfatıyla) 21.11.1994 gün ve E:1994/285, K:1994/286 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.6.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.