Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4356 Esas 2022/4344 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4356
Karar No: 2022/4344
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4356 Esas 2022/4344 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Aslı ve birleşen davalarda, davalı kooperatif üyeleri tarafından tahsis edildiği belirtilen dükkanların tapularının dava dışı kooperatif ve davalılar adına tescil edildiği gerekçesiyle açılan tapu iptali ve tescil davası reddedildi. Ancak davacılar vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında, yapılış şekli hatalı olan ferdileştirme işleminin düzenlenen ilk listeye göre yapılması gerektiği sonucuna varıldı ve asıl ve birleşen davalarda davacıların lehine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararın bozulması sonucu dosya yeniden incelenecek.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu, Yargılama Usulü Kanunu
6. Hukuk Dairesi         2021/4356 E.  ,  2022/4344 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Birleşen Malatya 3. AHM 2006/423 E. Sayılı

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davada davacılar ..., ... ve ... vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 26.09.2022 tarihinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmamış, asıl ve birleşen davada davalı S.S......, Konut Yapı Kooperatifi, birleşen davada davalılar ... ..., ..., ..., ... , ve ...'a çıkartılan tebligatların bila ikmal edildiği görüldü. Davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi ve temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılmasını talep etmesi nedeniyle temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacılar vekili asıl ve birleşen davalarda, davalı kooperatifin yönetim kurulu kararı ile müvekkillerinin üyeliğe kabul edilerek, davaya konu dükkanların tahsis edildiğini, bu kararın genel kurul tarafından da benimsendiğini, ancak dükkanların tapularının davalı kooperatif ve birleşen davada davalıları adına tescil edildiğini ileri sürerek, davaya konu dükkanların davalılar adına olan tapularının iptali ile 1 numaralı dükkanın asıl davada davacı ... adına, 2 numaralı dükkanın ise asıl ve birleşen davada davacı ... adına, 10 numaralı dükkanın birleşen davada davacı ...., adına, 11 numaralı dükkanın birleşen davada davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen 2006/459 E. ve 2006/447 E. sayılı davalarda davalı kooperatif vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu savunarak, davaların reddini istemiştir.
Birleşen 2006/423 E. sayılı davada bir kısım davalılar vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, söz konusu kararın sahte olduğunu, genel kurul tarafından verilen bir icazetin olmadığını, dava devam ederken 2008 tarihli genel kurulda söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edildiğini, davacıların üye olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2006/423 E. sayılı davada davalılar... ve ..., davacı ...’ın talebine konu dükkanın kendisi de dahil olmak üzere on iki üye adına tescili işleminin hatalı olduğunu, dükkanın adı geçen davacıya tahsis edildiğini ve tapusunun verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar, birleşen 2006/423 E. sayılı davada bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 28.04.2016 tarih ve 2015/987 E., 2016/2737 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, eksik incelemeye dayalı karar verildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece 27.03.2014 tarihinde asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar, asıl ve birleşen 2006/459 E., 2006/447 E. sayılı davalarda davalı kooperatif tarafından temyiz edilmemiş, anılan mahkeme kararını birleşen 2006/423 E. sayılı davada bir kısım davalılar vekili temyiz etmiş ve karar Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 28.04.2016 tarihli ilamıyla birleşen 2006/423 E. sayılı dava yönünden bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bu durumda mahkemece, asıl ve birleşen 2006/459 E., 2006/447 E. sayılı davalarda davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve bozmadan sonra yapılan yargılamada davaların reddine karar verilmesinin usuli kazanılmış hakkın çiğnenmesi anlamına geldiği gözetilerek asıl ve birleşen 2006/459 E., 2006/447 E. sayılı davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın re’sen bozulması uygun görülmüştür.
2- Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin, birleşen 2006/423 E. sayılı davaya yönelik temyiz itirazları açısından incelemede;
Dava, tahsis istemine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
Kooperatifin 20.01.1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile, davacının dava konusu 68 parsel 2 no.lu dükkan yönünden üye olarak alınmasına karar verildiği, dava dışı kooperatif tarafından düzenlenen 15.05.2001 tarihli ferdileştirme listesinde davaya konu dükkanın davacı adına ferdileştirilmesine karar verildiği, dava dışı kooperatif tarafından yeniden 28.09.2001 tarihinde ferdileştirme listesi düzenlendiği ve bu kez davaya konu dükkanın dava dışı kooperatif adına ferdileştirilmesine karar verildiği ve ferdileştirme işlemi sonucunda 09.11.2006 tarihinde kooperatif üyesi davalılar adına tapuya kaydedildiği görülmüştür. Yapı kooperatiflerinde ferdileştirme, inşa edilen konut veya iş yerlerinin üyeleri adına tapuda tescili işlemidir. Ferdileştirme işlemi için ferdileştirme listesi veya kura tutanağı düzenlenmesi zorunlu olmasa da, liste veya tutanağın düzenlenmesi halinde düzenlenen liste veya tutanağın dikkate alınması gerekir. Bu durumda mahkemece, düzenlenen ilk ferdileştirme listesinde davaya konu dükkanın davacı adına ferdileştirilmesine karar verildiği, daha sonraki tarihli düzenlenen listede davacının neden yer almadığının ve ilk ferdileştirme listesinin dikkate alınmadığının dava dışı kooperatif ve davalı kooperatif üyeleri tarafından açıklanmadığı, bu hususta belge sunmadığı ve bu nedenle ilk düzenlenen ferdileştirme listesinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2006/459 E., 2006/447 E. sayılı davalarda verilen hükmün, re’sen BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin birleşen 2006/423 E. sayılı davada temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 26 .09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Hemen Ara