Esas No: 2015/26
Karar No: 2015/24
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 2015/26 Esas 2015/24 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 26 KARAR NO : 2015 / 24 KARAR TR : 28.09.2015
|
ÖZET: Asker kişi sanık hakkında, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen “resmi belgede sahtecilik" suçu nedeniyle açılan kamu davasının, ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : K.H.
Sanık : A.Ç.
OLAY : 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 25.4.2011 gün ve AS.SAV.:2011/490 H.G. Soruşturma konulu yazısı ile, Diyarbakır/Ergani J. Asyş. Komd. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık J.UIş.Er A.Ç.’ın, 6.10.2010 tarihinden itibaren 15 gün süreyle izne gönderildiği, talebi üzerine 21.10.2010 tarihinden itibaren 20 gün izin ve 4 gün yol süresi verilmek suretiyle izninin 14.11.2010 tarihine kadar uzatıldığı, 14.11.2010 günü, sanığın 12.11.2010 tarihinden itibaren kendisine 20 gün istirahat verildiğine ilişkin, Ahlat Devlet Hastanesinden verildiği anlaşılan belgeyi faks yoluyla birliğine gönderdiği, 2.1.2011 tarihinde birliğine katılmasının ardından hakkında izin tecavüzü suçundan yapılan soruşturma sırasında, 12.11.2010 tarihinde Ahlat Devlet Hastanesine müracaat ettiği, ancak bu hastane tarafından sanığa14.11.2010 tarihinden itibaren 20 gün istirahat verilmediği, birliğine faks yoluyla gönderdiği belgenin sahte olduğunun anlaşıldığından bahisle, sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan soruşturma ve kovuşturma yapmanın adli yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle, gerekli değerlendirme ve yasal işlemin yapılabilmesi için konu ile ilgili belgelerin gönderildiği Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 9.6.2011 gün ve E:2011/212, K:2011/111 sayılı iddianamesiyle, sanığın 2010 yılı Ekim ayı içerisinde askerlik görevini yaptığı sırada izin alarak memleketi Ahlat"a geldiği, 14.11.2010 günü, evinde kendi bilgisayarında bahsedilen raporu düzenlediği, rapor altındaki isimleri yazılı doktorları daha önceden tanıdığı, diploma numaralarını ve sicil numaralarını kendisinin uydurup doktor isimleri altındaki imzaları kendisinin attığı, düzenlediği raporu faks yoluyla birliğine gönderdiği, böylece “resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği ileri sürülerek, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1.maddesi uyarınca;
7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 25.4.2011 gün ve E:2011/490, K:2011/165 sayılı iddianamesiyle de, sanığın, kendisine verilen izin süresinin sona ermesi nedeniyle, 13.11.2010 günü saat 24.00’a kadar birliğine katılması gerekirken, 2.1.2011 günü saat 22.00"da birliğine katıldığı, böylece 14.11.2010 - 02.01.2011 tarihleri arasında “izin tecavüzü” suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-b. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle ayrı ayrı kamu davası açılmıştır.
AHLAT ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 14.2.2013 gün ve E:2011/139, K:2013/116 sayı ile; Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan kamu davasında, sanığa yüklenen eylemin “askerlikten kurtulmak için hile yapmak” suçunu oluşturduğu, sahte evrak kullanmasının belirtilen suçun unsuru olduğu, dolayısıyla sanığın yargılamasının 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 81. maddesine göre yapılması gerektiği ve eylemini gerçekleştirdiği sırada fiilen asker olduğundan, 353 sayılı Kanun uyarınca yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Bitlis Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesine gönderilmiştir.
7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 31.7.2013 gün ve E:2013/2091, K:2013/635 sayıyla; sanığın Ahlat Devlet Hastanesinden verilmiş gibi bir rapor düzenleyerek birliğine fakslamasındaki amacının, Mahkemelerinin 2013/2077 esasına kayıtlı sanık hakkındaki derdest dava dosyasında yargılamasının devam ettiği 14.11.2010-02.01.2011 tarihleri arasında işlediği iddia olunan “izin tecavüzü” suçunu örtbas etmek, bu suçu gizlemek ve bu suçun işlendiğinin öğrenilmesini engellemek olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla sanığın eyleminin “askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunu” oluşturmayıp, Türk Ceza Kanununda düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu açıklanarak, bu suçun da askeri bir suç veya askeri suça bağlı bir suç olmadığı, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak da işlenmediği, bu nedenle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca sanık hakkında açılan kamu davasında, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince, 16.5.2011 gün ve E:2011/663, K:2011/260 sayılı karar ile, sanığın 14.11.2010-02.01.2011 tarihleri arasında temadi eden izin tecavüzü suçunu işlediği sübuta erdiğinden, eylemine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-b maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesinin 7.5.2013 gün ve E:2013/768, K:2013/761 sayılı kararı ile, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verildiği ve davanın halen devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 14.7.2014 gün ve E:2014/21, K:2014/21 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Şuayip ŞEN, Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU ve Sevilay TEMİZYÜREK BATIR’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında;
I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun"da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa"nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet YAYLA’nın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Anayasanın “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu"nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;
a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu"nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,
b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu"nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,
c) Türk Ceza Kanunu"na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.
Sanığa yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin “askeri suç” olmadığı kuşkusuzdur.
Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanığa yüklenen eylemin “askerlikten kurtulmak için hile yapmak” suçunu oluşturduğu, sahte evrak kullanmasının belirtilen suçun unsuru olduğu, bu nedenle sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın amacının kendisine verilen izin süresinin sona ermesi nedeniyle izin süresini uzatmak olduğunun dosya içeriğinden anlaşıldığı, sanığın evinde kendi bilgisayarında bahsedilen raporu düzenlediği, rapor altındaki isimleri yazılı doktorların diploma numaralarını ve sicil numaralarını kendisinin uydurup doktor isimleri altındaki imzaları kendisinin attığı ileri sürüldüğünden, yüklenen eylemin, sanığın askerlik hizmet ve görevleriyle bir ilgisinin bulunmadığı da kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen eylem nedeniyle sanık hakkında açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Ahlat Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinin 14.2.2013 gün ve E:2011/139, K:2013/116 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.09.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Şuayip ŞEN
Üye Yusuf Tamer ÇETİN |
Üye Kenan YUMUŞAK
Üye Mehmet AVCIOĞLU
|
Üye Osman ATALAY
Üye Sevilay TEMİZYÜREK BATIR
|