Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/1-358 Esas 2012/48 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/1-358
Karar No: 2012/48

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/1-358 Esas 2012/48 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2011/1-358 E.  ,  2012/48 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2007/233709
    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : NEVŞEHİR Ağır Ceza
    Günü : 22.05.2007
    Sayısı : 448-138

    Kasten yaralamaya teşebbüs ve hakaret suçlarından sanık B. F..’nın, iddianamede kasten yaralamaya eksik teşebbüs olarak vasıflandırılan eylemin silahla tehdit suçunu oluşturacağı kabul edilerek 765 sayılı TCY’nın 191/2, 281, 51/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddelerinin üç kez uygulanması suretiyle 2.874.690.000 TL, hakaret suçundan ise 765 sayılı TCY’nın 482/3, 485/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddelerinin üç kez uygulanması suretiyle 182.520.000 TL, verilen cezaların 765 sayılı TCY’nın 72. maddesi uyarınca toplanmasıyla da sonuç olarak 3.057.210.000 TL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine ilişkin, Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.01.2004 gün ve 129-40 sayılı hükmün katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 16.11.2005 gün ve 3041-3284 sayı ile;
    “Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Bülent"in suçlarının sübutunda, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliğinin tayin olunmasında isabetsizlik bulunmadığından müdahiller vekilinin suç vasfına yönelen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak; hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK"nun 7 ve 5252 sayılı TCK"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9. maddesi hükümleri uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesince 22.05.2007 gün ve 448-138 sayı ile; sanığın 1 Liranın küsurunun atılması suretiyle ve aynı yasa maddeleri uyarınca sonuç olarak 3.015 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.09.2011 gün ve 8166-5279 sayı ile;
    “…Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” isabetsizliğinden bozulmuştur.
    Yargıtay C. Başsavcılığınca 20.10.2011 gün ve 233709 sayı ile;
    “İtirazlarımız Özel Daire kararında yer alan (2) nolu bozma kararına yönelik bozma kararlarının kaldırılmasına yöneliktir… Mahkûmiyete konu eylemler değerlendirildiğinde sanığın eylemine konu fiili 01.06.2000 tarihinde işlediği sabit olup suç tarihinden inceleme tarihi olan 19.09.2011 tarihine kadar kesintili zamanaşımı süresinin dolduğu, zamanaşımını kesen veya durduran bir sebebe de rastlanılmadığı anlaşılmakla sanık hakkında 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddesi uyarınca zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırma kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet karar verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmektedir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
    Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, Özel Dairece temyiz incelemesinin yapıldığı 19.09.2011 tarihinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    Sanığın silahla tehdit suçundan 765 sayılı TCY’nın 191/2, 281, 51/1, 647 sayılı Yasanın 4 ve 72. maddelerinin üç kez uygulanması suretiyle 2.835 Lira adli para cezası, hakaret suçundan ise 765 sayılı TCY’nın 482/3, 485/1, 647 sayılı Yasanın 4 ve 72. maddelerinin üç kez uygulanması suretiyle 180 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, sanığın eylemlerinin lehe olan 765 sayılı TCY’nın 191/2 ve 482/3. maddelerinde düzenlenen silahla tehdit ve hakaret suçlarını oluşturduğu konusunda yerel mahkeme, Özel Daire ve Yargıtay C.Başsavcılığı arasında bir uyuşmazlık ve bu kabulde dosya içeriği itibariyle de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Sanığa yüklenen silahla tehdit suçunun yaptırımı suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCY’nın 191/2. maddesinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis, hakaret suçunun yaptırımı ise aynı Yasanın 482/3. maddesinde 1 aydan 6 aya kadar hapis ve adli para cezası olarak öngörülmüştür. Anılan Yasanın 102/4. maddesi uyarınca bu suçların asli zamanaşımı 5 yıl, 104/2. maddesine göre de kesintili zamanaşımı 7 yıl 6 aydır. Suç tarihinin 01.06.2000 olduğu olayda suç tarihi ile Özel Daire inceleme tarihi olan 19.09.2011 arasında kesintili zamanaşımı 01.12.2007 tarihinde, yani yerel mahkeme hükmünden sonra dolmuş bulunmaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin sanık Bülent Fidancı’nın silahla tehdit ve hakaret suçlarına ilişkin (2) nolu bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemece verilen mahkûmiyet hükmünün zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkındaki silahla tehdit ve hakaret suçlarına ilişkin kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2-Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 19.09.2011 gün ve 8166-5279 sayılı sanık B. F..’nın silahla tehdit ve hakaret suçlarına ilişkin (2) nolu bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2007 gün ve 448-138 sayılı kararının sanık B. F.. hakkındaki silahla tehdit ve hakaret suçuna ilişkin olarak gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
    Yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık B.. F.. hakkındaki silahla tehdit ve hakaret suçuna ilişkin kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2012 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara