Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2012/177 Esas 2012/232 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2012/177
Karar No: 2012/232

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2012/177 Esas 2012/232 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2012/177 E.  ,  2012/232 K.
  • 522 SAYILI YAŞ SEBZE VE MEYVE TICARETININ DÜZENLENMESI VE TOPTANCI HALLERI HAKKINDAKI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME UYARINCA VERILEN IDARI PARA CEZASININ IPTALI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : U. Tarım, Gıda, Taşıma, İnş., Komis. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.

            Vekilleri         : Av. A. B.A. - Av. M.K.

            Karşı Taraf    : Karabük Belediye Başkanlığı

            Vekili              : Av. T.T. 

           O L A Y          : Hal Müdürlüğünce, 23.4.2006 tarih ve 29 nolu tahsis sahibi davacı şirket hakkında tutulan tutanakla, Belediye Hal Müdürlüğü’ne eksik mal bildirilmesi ve aynı tip araçla gelen malların tonajları arasında fark olduğu tespit edilmiş; Davacı 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 26.maddesi uyarınca, Karabük Belediye Encümeninin 25.9.2006 gün ve 12/926 sayılı kararıyla 1.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmıştır.

Davacı şirket vekilince, para cezasının kaldırılması istemiyle 18.10.2006 tarihinde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

Karabük Sulh Ceza Mahkemesi: 15.1.2008 gün ve Müteferrik No:2006/441 sayı ile,  davaya konu encümen kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiş, bu karar Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.10.2011 gün ve E:2008/8719, K:2011/17052 sayılı kararı ile, 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 26/A maddesi ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3.maddesinden sözederek, itirazın idare mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine, karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.

KARABÜK 1. SULH CEZA MAHKEMESİ: 31.1.2012 gün ve D.İş No:2011/501 sayı ile, bozma kararına uyarak, Mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ZONGULDAK İDARE MAHKEMESİ: 26.4.2012 gün ve E:2012/476 sayı ile, 26.3.2011 tarihi itibariyle yürürlükten kalkan 552 sayılı KHK"nın 26/A maddesi uyarınca, aynı KHK"nın 26. maddesine istinaden para cezası verilmesine ilişkin işleme karşı idare mahkemesinde dava açılması gerekmekte ise de, 552 sayılı KHK"nın 26. maddesinde yer alan para cezası verilmesini düzenleyen fiillerin aynısının 5957 sayılı Kanunun B.maddesinde de yer almış olması karşısında; 26.3.2011 tarihi itibariyle 552 sayılı KHK"nın yerini 5957 sayılı Kanunun aldığının kabulü gerekeceğinden işbu davadaki görev hususunun da para cezasının 5957 sayılı Kanuna göre verilmiş gibi değerlendirilerek çözümlenmesi gerektiği, buna göre; davacı şirkete para cezası verilmesine ilişkin Amasra Belediye Encümeninin dava konusu 25.9.2006 tarih ve 12/926 sayılı kararının iptali istemiyle açılan iş bu davanın, 5957 sayılı Kanunda idari para cezalarına karşı" hangi mahkemede dava açılabileceğinin gösterilmemiş olması nedeniyle idari yaptırım hukukunda genel Kanun niteliği haiz olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile belirlenen genel kural gereği sulh ceza mahkemesinde açılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, Karabük 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 31.1.2012 tarih ve 2011/501 Değişik İş sayılı kararıyla görevsizlik kararı üzerine açılan iş bu davada mahkemelerince de Karabük 1. Sulh Ceza Mahkemesinin görevli olduğu düşünüldüğünden görevli merciin belirtilmesi için 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Mehmet Aydan AL’ın katılımlarıyla yapılan 5.11.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar  ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözönüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosya örneğinin Mahkemece, ekinde adli yargı dosya örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

            II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname uyarınca verilen para cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 5.maddesinde, toptancı halde satış zorunluluğuna ilişkin hususlara; 26/ A maddesinde, bu Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan 5 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü… fıkralarına aykırı hareket edenler hakkında … para cezasına belediye encümenlerince karar verileceği,  sayılan fiillerin bir yıl içerisinde tekrarı halinde para cezalarının iki misli olarak uygulanacağı, para cezalarının belediyelerce tahsil olunacağı, para cezasına ilişkin encümen kararının ilgilisine tebliğ edileceği, tebellüğden imtina edilmesi halinde dahi tebligatın gerçekleşmiş sayılacağı, yedi gün içinde encümen kararına idare mahkemesi nezdinde itirazın caiz olduğu,  itirazın idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmayacağı, itiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararların kesin olduğu… öngörülmüşken,  26.03.2010 gün ve 27533 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 5957 sayılı “Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun”un 18. maddesi ile “24/6/1995 tarihli ve 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” yürürlükten kaldırılmış;  Kanun’un “Yürürlük”  başlıklı 19. maddesinde, “ (1) Bu Kanunun;

            a) 15 inci maddesi yayımı tarihinde,

            b) 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası yayımı tarihinden itibaren üç yıl sonra,

            c) Diğer maddeleri “yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra” yürürlüğe girer.” denilmiş; 12/04/2011 tarih ve 27903 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29/03/2011 tarih ve 6215 sayılı Kanunun 17. maddesi ile birinci fıkranın (c) bendinde yer alan "yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra" ibaresi "1/1/2012 tarihinde" olarak değiştirilmiştir.

            5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.         

Öte yandan; 30.3.2005 gün ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 6.12.2006 gün ve 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesiyle değiştirilen 3. maddesinde, “ (1) Bu Kanunun;

          a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

          b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

          uygulanır”; Kanunun “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında ise “idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir” düzenlemeleri yer almıştır.

          Bu düzenlemelere göre;  Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

            Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

            İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’yi yürürlükten kaldıran 5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır.

            Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak olması nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Zonguldak İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Karabük 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 31.1.2012 gün ve D.İş No:2011/501 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.11.2012 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara