Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-141 Esas 2004/169 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/6-141
Karar No: 2004/169

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-141 Esas 2004/169 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/6-141 E., 2004/169 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/6-141 E., 2004/169 K.

  • HIRSIZLIK FİİLİ
  • KAMU GÜVENCESİ ALTINDA BULUNUN EŞYA
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 522 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 55 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 95 ]
  • "İçtihat Metni"

    Kamunun güvencesi altında bulunan eşyayı çalmak suçundan sanığın TCY.nın 491/2, 522/1, 55/3 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 730.080.000 lira ağır para cezası ile cezalan-dırılmasına, erteli mahkûmiyetlerinin TCY.nın 95. maddesi uyarınca aynen infazına ilişkin İmamoğlu Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.6.2001 gün ve 105-108 sayılı hüküm, sanık müdafinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 27.2.2004 gün ve 21940-1949 sayı ile; "Belediye binasının önündeki cadde üzerine bırakılan mobiletin kolaylıkla başka bir yere kaldırılarak korunması olanaklı taşıtlardan olduğu ve bu nedenle kamunun güvencesine terk edilen eşya sayılmayacağı gözetilmeden TCK.nun 491. maddesinin ilk (1) fıkrası yerine 2. fıkra-sının 2. bendi ile hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yargıtay C.Başsavcılığınca 28.6.2004 gün ve 17004 sayı ile; "Mahkemece suçun unsurlarının tespiti açısından olay yerinde 11.1.2001 günü keşif yapılmış, sanık yargılamanın her aşa-masında olduğu gibi, keşifte de suça konu mobiletin üzerinde herhangi bir kilit olmadığını, iterek çalıştırdığını ve olay yerinden götürdüğünü ifade etmiştir. Bilirkişi ise raporunda olayın olduğu yerin, ilçenin en işlek caddesi olduğunu, genellikle araç sahiplerinin araçlarını gerek işleri ve gerekse zorunlu olduklarında buraya koyduklarını, şahısların burasını bir nev"i kamunun güvencesi olarak gördüklerini ve genellikle bu nedenle buraya park ettiklerini, hırsızlığın sokakta gelenek ve zorunluluk gereği, kamunun güvencesine bırakılmış olan ve herkesin özgürce girebileceği bir yerden yapıldığını bildirmiştir.

    Görüldüğü gibi mahkeme tarafından suça konu mobiletin çalındığı yere bırakılmasında kamunun güvencesine terk yönünden adet oluşup oluşmadığı konusunda araştırma yapılmıştır. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 16.9.2003 gün, 2003/1384-6153, 18.3.2004 gün 2003/1366 esas, 2004/2104 sayılı kararları)

    Ayrıca suç yerinin ilçenin en işlek caddesi olduğu tespiti karşısında ve mobilet gibi bir aracın boyutları gözönüne alındığında iterek çalıştırılması esnasında da kolaylıkla bulunduğu yerden çalınmasından söz edilemeyeceği de açıkça anlaşılmaktadır.

    Olay, ilçenin sosyal yapısı açısından da değerlendirilerek TCK.nun 491/2. maddesi ile hüküm kurulmuştur.

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre İmamoğlu ilçesinde belediye binasının önüne bırakılan mobiletin kolaylıkla başka bir yere kaldırılarak korunması olanaklı taşıtlardan olduğu ve bu nedenle kamunun güvencesine terk edilen eşya sayılamayacağının kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Daire bozma kararının kaldırılıp, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.

    Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığın kamunun güvencesi altında bulunan eşyayı çalmak suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında TCY.sının 491. maddesinin hangi fıkra ve bendinin uygulanacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

    Hırsızlığın adet gereği veya tahsis ve kullanımı itibariyle kamunun güvencesi altında bulu-nan eşya hakkında işlenmesi suçunu düzenleyen TCY.nın 491. maddesinin 2. fıkrasının 2. bendinin uygulanabilmesi için, kamu güvencesine bırakılan bir eşya veya mal olmalı, mal veya eşyanın kamu güvencesine bırakılmasında adet gereği veya tahsis ve kullanım amacına göre zorunluluk bulun-malıdır. Bir şeyin kamunun güvencesinde olduğunun kabulü için, o şeyin herkesin serbestçe girebileceği bir yerde bırakılması ve korunması için ayrıca bir önleme başvurulmaması gerekir, eşyanın özel koruma altına alınması veya sabitleştirilmesi veya malın zilyedinin eşyanın korun-masına yönelik çeşitli önlemler alması halinde bu bend hükmü uygulanmaz.

    Bir şeyin adet gereği veya tahsis veya kullanılışı itibariyle kamunun güvencesi altında bulunup bulunmadığı, yöresel örf ve adete göre belirlenir. Ülkenin bir yerinde, kamunun güvencesi altında sayılan şeyler diğer yerlerde kamunun güvencesi altında sayılmayabilir, süreklilik taşımak koşuluyla, örf ve adet, ister genel, ister yöresel isterse bölgesel olsun, örf ve adete göre eşya kamunun güvencesi altında bırakılmış ise bu bend uygulanmalıdır. Ancak bırakılan malın kamunun güvencesi altında bulunan eşyadan sayılabilmesi için, o şekilde bırakılmasında zorunluluk bulunmalı, başka bir deyişle kolayca özel koruma altına alınması olanağı bulunmamalıdır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, şikayetçinin belediyenin önüne park ettiği mobilet, sanık tarafından iteklenmek suretiyle çalıştırılıp, bulunduğu yerden alınmış, bilahare başka şahıslara satılmıştır. Şikayetçi mobiletini kilitleyerek bıraktığını beyan etmiştir. Bilirkişinin11.1.2001 tarihli raporda; araçların buraya zorunluluk nedeniyle konulduğu, etrafının açık bulunduğu, hırsızlığın sokakta zorunluluk ve gelenek gereği, kamunun güvencesine bırakılmış ve herkesin özgürce girebileceği yerden gerçekleştirildiği yönündeki görüşlerine dayanılarak, sanığın kamunun güvencesi altında bulunan eşyayı çalmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, mobiletin niteliği itibariyle kolaylıkla başka bir yere kaldırılarak korunması olanaklı taşıtlardan olduğu, kamu güvencesine terk edilmesinde zorunluluk bulunmadığı nazara alındığında bu bendin sanık hakkında uygulanması mümkün değildir, bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.

    Bir kısım kurul üyeleri ise, mobiletin kilitlenerek bırakıldığı şikayetçi tarafından beyan edildiğine dolayısıyla, korunması için ayrıca bir önlem alındığına göre, bu bendin uygulanması mümkün değildir, değişik görüşüyle itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve bir kısım üyeler, bir şeyin kamu güven-cesine bırakılıp bırakılmadığı, o yörenin örf ve adetlerine göre belirlenir, ülkenin bir yerinde kamunun güvencesinde sayılan eşya, diğer bir yerde kamu güvencesinde sayılmayabilir, bu şekilde sürekli bir adet bulunup bulunmadığı, Yerel Mahkemece araştırılıp değerlendirilmelidir, somut olayda, mahkemece bu husus araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumu belirlenmiştir. Bu nedenle, gelişen teknoloji ve buna paralel olarak da değişen toplumsal yapı dikkate alınmaksızın, mobiletlerin başka türlü korunmasının olanaklı bulunduğu ve boyutları itibariyle kamu güvencesine bırakılmasında zorunluluk bulunmadığı yönündeki görüşe katılmak olanağı bulunmamaktadır, gerekçeleriyle itirazın kabulü yönünde oy kullanmışlardır.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.09.2004 gününde yasal oyçok-luğuyla karar verildi.

    Hemen Ara