Esas No: 2020/29211
Karar No: 2022/20030
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/29211 Esas 2022/20030 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/29211 E. , 2022/20030 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde,
Sanıklara atılı suçlara ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezalarının üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının temyiz inceleme sürecinde gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
2- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a) Sanığın kasten yaralama eylemi uzlaştırma kapsamında olup, soruşturma aşamasında uzlaşma teklifi yapılmış ise de, suç tarihine göre uzlaştırma kapsamında bulunmayan, TCK'nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuyla birlikte işlendiği iddia edildiğinden, CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması, ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan beraatine karar verilmesi karşısında, TCK'nın 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaştırmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanunun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
b) Dosya kapsamına göre olaya sanığın neden olduğunun anlaşılmasına karşın ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin belirlenememesi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/10/2002 tarih ve 2002/4-238 esas, 367 sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek 2/3 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
c) Hakkında hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunması nedeniyle TCK'nın 50/3. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
d) 28/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca, adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebilecek olması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi,
e) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.