Esas No: 2022/12955
Karar No: 2022/20253
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12955 Esas 2022/20253 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/12955 E. , 2022/20253 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle yanıltıcı ifade kullanılması nedeniyle temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
A- Hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükmün temyizinde;
Sanığa atılı suça ilişkin Yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, uzlaşma için ilk teklifinin yapıldığı tarihten uzlaştırma raporunun düzenlenerek uzlaştırma bürosuna verildiği tarihe kadar duran süre eklendiğinde gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen asli dava zamananaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
B- Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde ise;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerine görülmemiştir.
Ancak ;
1-CMK'nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Eğer uzlaştırmacı taraflara ulaşamamış ise ancak açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaşma teklifinde bulunabilecektir. Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosuna talimat yazma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olduğu nazara alındığında anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan tebligattır ve normal posta yoluyla bu işlem gerçekleştirilemeyecektir. Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında, uzlaştırmacı tarafından katılanın mirasçılarından ...'a, PTT gönderisi biçiminde uzlaşma davet mektubunun gönderildiği, uzlaşma teklifinin yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
2- Mahkemece "sanığın katılanın kendisine telefonda hakaret ettiği yönündeki beyanı gereğince şüphe sanık lehine yorumlanarak TCK'nın 129. maddesi maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesine rağmen, tehdit suçu yönünden TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar vermesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10//2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.