Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/23325 Esas 2022/20319 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/23325
Karar No: 2022/20319
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/23325 Esas 2022/20319 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, mağdur ve müştekiyle arasında husumet olduğunu belirtmesine rağmen atılı suçu kabul etmemiştir. Mağdur ve müştekinin soyut beyanları dışında somut bir delil bulunmamasına rağmen sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Bunun yanı sıra, sanığın tehdit suçuna uzlaştırma kapsamında alınması gerektiği ve hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, temyiz incelemesi yapılan suç yönünden Anayasa'nın 38. maddesi ve ilgili kanun maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu olduğu belirtilmiştir.
Konu ile ilgili kanun maddeleri: TCK'nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesi, CMK'nın 253/1. maddesi, CMK'nın 254. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi, CMK'nın 251. maddesi, Anayasa'nın 38. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7.maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2020/23325 E.  ,  2022/20319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "şüpheden sanık yararlanır " ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, sanığın, mağdur ... ve müşteki ... ile arasında husumet olduğunu ifade etmesi ve atılı suçlamayı kabul etmemesi, sanıkla arasında bir dönem gönül ilişkisi bulunan mağdurun, sanığa ait evde çalışırken, bu evden ayrılıp müşteki ...’ye ait evde çalışmaya başladığının anlaşılması karşısında, sanığın mağdur ve müştekiyi arayarak tehdit ettiğine dair başka deliller ile doğrulanmayan, mağdur ve müştekinin soyut beyanlarından başka, sanığın savunmalarının aksini ispata elverişli somut delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    b- Uzlaştırmanın sağlanamaması halinde;
    17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara