Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/16.HD-102 Esas 2004/127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/16.HD-102
Karar No: 2004/127

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/16.HD-102 Esas 2004/127 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/16.HD-102 E., 2004/127 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/16.HD-102 E., 2004/127 K.

  • İTİRAZ YOLU
  • SUÇUN UNSURLARININ ARANMASI
  • 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 113 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 253 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 257 ]
  • "İçtihat Metni"

    İcra İflas Yasasının 343. maddesine aykırı davranmak suçundan sanıklar Aydın D..... ve Eren G........"in beraetlerine ilişkin İstanbul 5. İcra Tetkik Merciince verilen 5.5.2003 gün ve 5459-1984 sayılı hüküm, şikayetçiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 31.3.2004 gün ve 1922-5065 sayı ile;

    "Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına ve sanıklar hakkındaki şikayetin İİK.nun 343. maddesinde belirtilen İİK.nun 30 ve 31. maddelerine muhalefet etmek suçuna yönelik olduğu, şikayete konu ihtiyati tedbir kararı olup bu karara muhalefet etmek suçundan Bağcılar Asliye Ce-za Mahkemesinde ayrıca dava açılıp davanın devam ettiği, ilam niteliğinde bulunmayan mah-keme kararına muhalefetin İİK.nun 343. maddesinde yazılı suçu oluşturmayacağı mahkemece doğru olarak değerlendirilip belirlendiğine göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK. 366. maddesi uyarınca onanmasına" karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığınca 11.5.2003 gün ve 130195 sayı ile; 12.08.2002 tarihli şikayet dilekçesinde, şikayetçiler aleyhine Milliyet Gazetesinde yayınlanan haberler nedeniyle İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesince 18.03.2002 tarih 2002/46 D. İş no ile yayınların durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği, kararın İstanbul 2.İcra Müdürlüğünün 2002/4573 E. sayılı dosyası ile infaza konulduğu, Bağcılar 1. İcra Müdürlüğünün 2002/1783 talimat sayılı icra dos-yası ile 18.03.2002 tarihinde tebliğ olunduğu, tebliğ edilmesine rağmen, sonraki gazete nüshala-rında yayın yapılarak İİK. 343. maddesine aykırı davranışta bulunulduğu, eylemin mahkeme ta-rafından verilen ihtiyati tedbir kararına aykırı davranış niteliğinde olduğu iddiasıyla icra ceza mahkemesine şikayette bulunularak sanıkların İİK.nun 343. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.

    CMUK.nun 257. maddesine göre; "hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir. Fiili takdirde mahkeme iddia ve müdafalarla bağlı değildir." Şikayet dilekçesinde; " bu eylem açıkça mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararına ay-kırı davranış niteliğindedir." denilerek eylemin ihtiyati tedbire muhalefet olduğu beyan edilmiş, hükmün gerekçesinde de "şikayetin dayanağının 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen tedbir kararı olduğu tedbir kararına aykırı hareketin ise HUMK. nun 113/A maddesiyle cezalandı-rıldığı" kabul edilmiştir. Şikayet dilekçesi ve hükmün gerekçesiyle eylemin ihtiyati tedbire mu-halefet kabul edilmesine rağmen, ilam hükümlerine muhalefet suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi doğru değildir. Bu takdirde CMUK.nun 257. maddesindeki mahkemenin eylemle bağlı olduğuna, vasıflandırma ile bağlı olmadığına ilişkin kural ihlal edil-miş olmaktadır.

    CMUK. nun 253/3. maddesine göre " aynı konuda aynı sanık için evvelde verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir.". Yerel Mahkeme ve Özel Dairece sanık hakkında ihtiyati tedbir kararına aykırı davranış nedeniyle Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı kabul edilmiş ise de; sanık hakkında bu suçtan açılmış bir kamu davası bulunmamaktadır. Açılmış kamu davasının varlığı halinde mağduru sanığı ve ey-lemi aynı olan olayla ilgili olarak verilen beraat kararının onanması o dava açısından kesin hüküm oluşturur. Aynı konuda aynı sanık hakkında Yargıtay tarafından onanmış bir beraat kararı ile karşılaşan Asliye Ceza Mahkemesi, suçun unsurları oluşsa bile sanığı cezalandıramayacaktır. Yani ihtiyati tedbire muhalefet eyleminden dolayı verilen beraat kararının onanması diğer mah-keme için bağlayıcı olacaktır.

    Somut olayımızda şikayete konu eylem ihtiyati tedbir kararına muhalefettir. Mahkeme eylem ile bağlı olup şikayet dilekçesindeki vasıflandırma ile bağlı değildir. İlam hükümlerine muhalefet suçundan verilen beraat kararı aynı suçtan açılan yada açılacak olan dava için kesin hüküm oluşturur. İlam hükümlerine muhalefet suçu ile ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçlarının yargılama usulleri farklıdır. Şikayet ihtiyati tedbir kararına muhalefet olduğuna göre, ka-mu davası olarak iddianameyle açılması gereken bir davanın şikayet dilekçesi ile açılması mümkün olmadığından CMUK.nun 359. maddesi uyarınca usul muamelelerinin durdurulmasına karar verilmelidir," gerekçeleriyle itiraz yasa yoluna başvurularak Özel Daire Onama kararının kal-dırılıp, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.

    Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre;

    Şikayetçiler M. Melih S......... ve Güngör S......... tarafından İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak aleyhlerine D..... grubuna ait (Hürrriyet, Milliyet, Posta vs.) gazeteleri ile Sabah grubuna ait (Sabah, Günaydın vs.) gazetelerinde kişilik haklarına saldırı teş-kil eden yayınların tedbiren durdurulması isteminde bulunulması üzerine, anılan Mahkemece 18.3.2002 gün ve 46 D. İş sayı ile 4721 sayılı Yasanın 24 ve 25. maddeleri uyarınca, Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Günaydın gazetelerinde, davacıların kişilik haklarına tecavüz niteliğindeki yayınların tedbiren durdurulmasına karar verildiği, kararın Milliyet Gazetecilik A.Ş. sorumlu ya-zı işleri müdürü Eren G........"e ve Hürriyet Gazetecilik A.Ş.inde görevli danışma memuru Cihan Taşçı"ya 18.3.2002 tarihinde tebliğ edildiği,

    Aynı nitelikteki yazıların Hürriyet Gazetesinde devam ettiği iddiasıyla, şikayetçiler vekili tarafından Hürriyet gazetesi sorumluları ve imtiyaz hakkı sahipleri Aydın D....., Hasan K....., Tufan T......, Erol T....... ve D..... Satmış haklarında Bağcılar C.Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Hasan K..... hakkında 14.5.2002 gün ve 103 sayılı iddianame ile ihtiyati tedbir kararına aykırılık suçundan 5680 sayılı Yasanın 16/2 ve HUMK.nun 113/A maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Bağcılar 2. Asliye Ceza Mah-kemesine 2002/1319 esas sayılı kamu davasının açıldığı,

    Yargılamaya konu olaydaki şikayetin ise, bu davadan sonra 2.8.2002 tarihli Milliyet Gazetesinin 1 ve 15. sayfalarında yayınlanan yazılar nedeniyle, bu gazetenin sahip ve sorumlu yazı işleri müdürü hakkında olduğu,

    Yerel Mahkemece de, eylemin HUMK.nun 113/A maddesine uygun olduğu, ilam niteliğinde bulunmayan mahkeme kararı nedeniyle İİY.nın 343. maddesindeki suçun unsurlarının oluşmayacağı gerekçesiyle sanıkların beraetlerine karar verildiği anlaşılmaktadır.

    CYUY.nın 253. maddesinde; "beraet", "mahkumiyet", "davanın reddi" veya "düşmesi" ve "muhakemenin durması"na dair kararların hüküm olduğu, aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine, kovuşturmanın ve dolayısiyle muhakemenin yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın gerçekleşmediği anlaşılırsa, gerçekleşmesini beklemek üzere, muhakemenin durmasına, Ceza Kanununun birinci kitabının dokuzuncu babında davanın düşmesi sebebi olarak gösterilen, sanığın ölümü, genel af, vazgeç-me, af veya zamanaşımı hallerinden biri varsa veya muhakeme şartının gerçekleşmeyeceği anla-şılırsa davanın düşmesine karar verileceği, aynı Yasanın 263. maddesinde, sanığa yüklenen su-çun, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya görevi dışında kaldığının saptanması halin-de, bir kararla işin görevli mahkemeye gönderileceği, 359. maddesinde ise; "Davanın tahkik ve tetkikinden sonra mahkeme sabit addedilen vakıaların bu fasılda münderiç muhakeme usulü tat-bik olunmayacak suçlardan bulunduğunu görürse bu sebepten dolayı usule ait muamelelerin dur-durulmasına hükmeder ve dava evrakını Cumhuriyet Müddeiumumiliğine verir." Hükümlerine yer verilmiştir.

    Somut olayda, dilekçe ile İcra Tetkik Merciine yapılan şikayet üzerine, mahkemece eylemin HUMK.nun 113/A maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararına aykırılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, aynı eylem nedeniyle kesin yargı oluşturacak şekilde beraet kararı veril-miştir.

    HUMK.nun 113/A maddesinde düzenlenen, ihtiyati tedbir kararına aykırılık suçu, Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girmekte olup, bu suçtan yargılama yapılabilmesi için iddianame ile kamu davasının açılması gerekmektedir. Mahkemeler ancak görevleri kapsamında bulunan ve usulüne uygun olarak açılmış davalarda, CYUY.nun 253. maddesindeki hükümleri verebilirler, somut olayda usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından, mahkemece, mahkumi-yet, beraet, davanın reddi, davanın düşmesi veya yargılamanın durmasına karar verilemez, yine aynı şekilde usulünce açılmış bir dava bulunmadığından görevsizlik kararı verilmesi de olanak-sızdır.

    Bu itibarla Yerel Mahkemece, şikayet dilekçesi ile açılan davada CYUY.nın 359. mad-desi uyarınca usule ait işlemlerin durdurulmasına ve dava evrakının C.Başsavcılığına gönde-rilmesine karar verilmesi gerekirken, aynı eylem nedeniyle kesin yargı oluşturacak şekilde beraet kararı verilmesi, Özel Dairece de, konuları farklı olduğu halde, aynı eylem nedeniyle dava açılıp derdest bulunduğu kabul edilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmesi isabetsiz olup, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜ-NE, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 31.3.2004 gün ve 1922-5065 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenle BOZULMASINA, dos-yanın yerine gönderilmek üzere, Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 8.6.2004 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara