Esas No: 2021/5181
Karar No: 2022/4809
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5181 Esas 2022/4809 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5181 E. , 2022/4809 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dava da alacak, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm birleşen davada davalılar ... ve diğer 7 davalı, davalı ve dahili davalılar ... ve ... mirasçıları ve ... mirasçıları ve ... mirasçıları, dahili davalı ... ve dahili davalı ... vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 18.11.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan dahili davalı ... vekili Avukat ... ile yine duruşmalı temyiz talebinde bulunan birleşen dosya davalıları Avukat ... ve Karaaslan İnşaat adına tasfiye memuru ... ile asıl ve birleşen davalarda davacı vekili Avukat Bural Önçırak geldiler. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili ve annesi ... ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 28.03.1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince teslim edilmesi gereken dairelerin süresinde ve eksiksiz şekilde teslim edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin payına düşen 50.802,78 TL eksik iş bedeli ve 3.795,00 TL ceza-i şartın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 29.09.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşmenin feshi ile davalı 3. kişiler adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici ve ... vekili, müvekkili ...’a husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, projeye aykırı imalâtların davacı isteği ile yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava dosyalarında davacı vekili; müvekkili ve annesi ... ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 28.03.1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binanın proje ve imara aykırı olduğunu, bu nedenle akdin feshi ve binanın yıkımı gerektiğinden davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalıları, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulü ile kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçmişe yönelik olarak feshine, tapu kaydının eski hale getirilmesine dair verilen kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25.04.2014 tarih, 2014/903 Esas ve 2014/3245 Karar sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, asıl ve birleşen davanın kabulü ile, Üsküdar 3. Noterliği'nin 28/03/1997 tarih ve 15173 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçmişe yönelik olarak feshine, sözleşme konusu İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, İstiklal mahallesinde bulunan 443 ada, 12 ve 13 nolu ( 443 ada, 31 nolu parsel olarak tevhid edilerek kat irtifakı kurulmakla) parsellerdeki davalılar adına olan tüm tapu kayıtlarının iptali ile, 13 nolu parselin davacı ... adına, 12 nolu parselin davalı ... ... adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili, davalı ... ... mirasçıları (..., ..., ..., ...) vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
1) 6100 Sayılı HMK’nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını da içermektedir. Mahkemece gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kâğıdının usulüne uygun şekilde davalılara tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin gerçekleşmesinden sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir. Nitekim taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınmalıdır. (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2009 gün ve 2009/9-52-105 esas, karar; 14.04.2010 gün ve 2010/21-200-216 esas, karar sayılı ilamları).
Asıl davada dahili davalılar ... ve ...’e dava dilekçesi usulsüz şekilde tebliğ edilmiş, yine dahili davalı ... 22.09.2018 tarihinde vefat ettiği halde eşi ... ...’a dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya dahil edilmemiş, yokluklarında yargılama yapılarak aleyhlerine hüküm tesis edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6., Anayasanın 36. ve HMK’nun 27. maddelerine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, dava dilekçesi adı geçen davalılara ve davalı ... mirasçısı ... ...’a usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna uygun bir karar verilmesi gereklidir.
Öte yandan, mahkemece dava konusu taşınmaza ilişkin güncel tapu kaydı dava dosyasına getirtilerek, HMK’nun 114. ve 124. maddeleri gereğince dava konusu taşınmazda hak sahibi olan tüm taraflar tespit edilerek ve taraf teşkili sağlanarak işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenlerine göre, temyiz eden vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... mirasçıları, ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca temyiz eden davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden ve duruşmada hazır olan davalılara verilmesine, karara karşı 15 gün içerisinde karar düzeltme istenilebilineceğine, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.