Esas No: 2021/5179
Karar No: 2022/4813
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5179 Esas 2022/4813 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5179 E. , 2022/4813 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davacı-karşı davalı...Çevre Sağlığı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmasız, asıl davada davalı karşı davada davacı .... vekilince duruşmalı, temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma için tayin edilen 18.10.2022 tarihinde katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davacı karşı davalı-birleşen davada davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin mükellefiyetlerini eksiksiz ve süresinde ifa ettiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarname ile sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, bunun üzerine ödenmeyen fatura borçları nedeniyle Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2013/2693 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, davalı şirket tarafından haksız yere borca itiraz edilerek takibn durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinden 137.333,03.-TL talep ettiğini, davacının belediye tarafından kendi adına tahakkuk ettirilen ve müvekkili firmadan çöp döküm bedelleri adı altında aldığı ve idareye ödemekle yükümlü olduğu çöp dökme bedellerini idareye ödemediğini, müvekkiline haber verilmeden iptal davaları açılmış olmasına rağmen davacı tarafından her ay çöp döküm bedellerinin tahsil edildiğini, davacının çöp döküm bedellerini ödemeyerek hukuka aykırı işlem yaptığını ve sebepsiz olarak zenginleştiğini savunarak davanın reddini, karşı davalının alacağı konusunda karar verilmesi halinde müvekkili firmanın alacağına karşı takas def'i ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı - karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında müvekkilinin işletmesini yapmakta olduğu Otel'in çöplerinin toplanarak belediye çöp alanına naklini içeren 26.10.2009 ve devam eden tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde işin cinsi, birim fiyatları ve tutarları başlığı altında çöp taşıma ve çöp döküm bedelinin birim maliyeti olarak hesaplandığını ve bu hususun sözleşmenin asli unsuru olarak sözleşmede yer aldığını yine sözleşmenin 3.6. maddesinde çöplerin dökülmesinin ve belediyenin göstereceği yere boşaltılması vb. gibi giderlerin birim fiyatlara dahil olup taşeron tarafından karşılanacağının belirlendiğini, ancak davacı karşı davalı çöp dökme bedellerini 2010 yılı Nisan ayı itibariyle idareye ödememiş ve her bir ödeme emrinin iptali için müvekilinin haberi olmaksızın İdareye davalar açtığını, İdare Mahkemesi tarafından bu bedellerin iadesine karar verildiğini, müvekkili tarafından çöp dökme bedellerinin iadesi için davacıya ihtarname gönderildiğini, çöp döküm bedellerini haksız olarak kendisine gelir kaydedip sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinin davacı karşı davalıya bugüne kadar ödediği çöp döküm bedellerinin asgari 165.214,00.-TL olduğunu ileri sürerek haksız ve kötü niyetli davacı karşı davalıya ödenen toplam 165.214,00.-TL alacak miktarından davacı - karşı davalının tespit edilecek gerçek hizmetten kaynaklanan alacağının takas yolu ile mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/262 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde; sözleşme kapsamında belirtilen işlerin yapıldığını, ödenmeyen fatura borçları nedeniyle taraflarınca Antalya 16. İcra Müdürlüğünün 2013/5973 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, ancak davalı şirketin haksız yere borca itiraz ederek takibin durduğunu, ileri sürerek her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, takip tarihinden başlayarak takip talebinde belirtilen faiz oranından az olmamak üzere değişen oranlarda faiz işletilerek devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/262 esas sayılı dosyasına verdiği cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın itiraz tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, götürü bedelli birim fiyat üzerinden belirlenen çöp döküm bedeli olduğunu, müvekkili şirketin önceden davacıya ödediği bu davaya konu fatura içeriğinde bulunan çöp dökme bedellerinin de mükerrer olarak belediyeye tekrar ödenmesinin söz konusu olacağını, davacının sebepsiz zenginleştiğini savunarak öncelikte davanın reddini, davacının alacaklı olduğu bedel bulunması halinde Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/280 esas sayılı dosyasında açılan istirdat davasındaki alacaklarından takas yolu ile mahsubuna, davacının haksız takibi nedeniyle % 20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, asıl dava, karşı dava ve birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/9402 E., 2020/1753 K. sayılı ilamı ile asıl dava yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği birleşen dava yönünden ise hüküm ve gerekçe arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına yularak yapılan yargılana sonucu asıl dava ve karşı davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/9402 E., 2020/1753 K. sayılı bozma ilamında karşı dava yönünden verilen kabul kararının bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği dikkate alınmaksızın karşı dava yönünden yeniden hüküm kurularak son karar tarihinde geçerli olan tarifeye göre karşı davalı aleyhine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) no.lu bentte açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün B- Karşı Dava İçin, kısmının 5. paragrafında geçen “19.645,33.-TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “15.862,84.-TL” ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz eden davalı-karşı davacı birleşen davada davalı ....'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı birleşen davada davacı ...., Çevre Sağlığı San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı...Çevre Sağlığı San. Ve Tic. Ltd. Şti. yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.