MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ...’nın ... plakalı minibüsünü hattıyla birlikte satmak için ülke genelinde yayın yapan iki gazeteye bir hafta süre ile ilan verdiği, sanık ...’ın bu ilanlarda belirtilen irtibat numarasından katılana ulaştığı, gerek bu telefon görüşmesi gerekse de 15/06/2007 tarihinde gerçekleştirilen yüz yüze görüşme neticesinde katılan ve sanık ...’ın suça konu minibüsün 960.000 TL bedelle adı geçen sanığa satılması hususunda anlaştıkları, yapılan şifahi anlaşma uyarınca sanık ..."ın 300.000 TL değerinde bir binayı tapuda katılana devrettiği, kalan 660.000 TL için ise borçlusu sanık ..., kefili sanık ... olan, ödeme tarihi 30/07/2007 olacak şekilde tanzim edilen 660.000 TL bedelli bir senedin sanık ... tarafından katılana teslim edildiği, bunun üzerine katılanın söz konusu aracının trafikte sanık ...’e devredilmesini sağladığı, bilahare 20/07/2007 tarihinde sanık ...’ın senet bedelini ödeyeceğini söyleyerek katılanı Kozyatağı Mahallesinde bulunan bir kıraathaneye davet ettiği, bunun üzerine katılanın oğlu Ramazan ile birlikte buluşma yerine gittiği, sanık ...’ın burada katılana “senedi ver şirkete gönderelim işlemler yapılsın” dediği ve katılandan aldığı senede sanık ...’e teslim ederek adı geçen sanığı ve katılanın oğlunu senet bedelini tahsil etmek üzere kendisine ait şirkete gönderdiği, bir süre katılanın yanında oturan sanığın tuvalete gitme bahanesi ile katılanın yanından ayrıldığı, sanık ...’ın kaçtığını anlayan katılanın hemen oğlu Ramazan’ı aradığı ve sanık Mehmet Köşgün’ü bırakmamasını istediği, ancak oğlundan adı geçen sanığın da suça konu senetle kaçtığını öğrendiği, bu şekilde hileli davranışlarla katılanı aldatan sanıkların kendileri yararına haksız kazanç temin etmek suretiyle üzerlerine atılı iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
1- UYAP sisteminden temin edilen 30/06/2015 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanıklardan ..."ün hükümden önce 11/12/2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; adı geçen sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Mahkemece sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama neticesinde adı geçen sanıklar hakkında üzerlerine atılı dolandırıcılık suçundan bu suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle beraat kararı verildiği, ayrıca her iki sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 205. maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulduğu, bu suç duyurusuna istinaden Cumhuriyet Başsavcılığınca 2013/788 nolu evrak üzerinden yürütülen soruşturma neticesinde adı geçen sanıklar hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, bu kararın katılan vekilinin itirazına istinaden itiraz mercii tarafından kaldırıldığı, bunun üzerine sanıklar ... ve ... hakkında Asliye Ceza Mahkemesine resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan kamu davası açıldığı, Asliye Ceza Mahkemesince 2013/216 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde sanıkların üzerlerine atılı bu suçtan dolayı mahkûmiyetlerine karar verildiği, bu kararın sanıklar müdafileri tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından dosyanın esasına girilerek yapılan inceleme neticesinde sanıklar ... ve Levent hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin eksik inceleme nedeni ile bozulduğu, adı geçen sanıklar hakkındaki davanın halen Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/216 nolu evrakı üzerinden derdest olduğu, buna göre sanıklar ... ve Levent hakkında aynı fiilden dolayı açılmış ve görülmekte olan iki ayrı davanın bulunduğu, diğer yandan yargılama aşamasında vefat eden sanık ..."ün katılan ... ve yakınları tarafından kaçırılıp tehditle ses kaydının alındığı iddiası ile ilgili olarak katılan ... ve oğlu ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan bir davanın daha bulunduğu, ölen ...’ün soruşturma aşamasındaki savunmalarının kendisine ve diğer sanıklara yüklenen suçu ikrara yönelik olduğu, buna göre; sanıklar Levent ve ... hakkında bahsi geçen her iki dava dosyasının birleştirilerek birlikte görülmesi ve yine katılan Ömer hakkında ölen sanık Mehmet’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun olma suçundan dolayı Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasının getirtilip incelenerek sanıklar ... ve Levent’in hukuki durumlarının tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.